Abdullah Parlıyan Meali
İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen, dediklerini zapteden bir melek hazır bulunmasın.
Ahmet Varol Meali
O hiçbir söz söylemez ki yanında bir gözetleyici hazır bulunmasın.
Ali Bulaç Meali
O, söz olarak (herhangi bir şey) söylemeyiversin, mutlaka yanında hazır bir gözetleyici vardır.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
17,18. Sağında ve solunda, onunla beraber oturan iki alıcı melek, yanında hazır birer gözcü olarak söylediği her sözü zaptederler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır bir melek bulunmasın.
Diyanet Vakfı Meali
İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında (onu) gözetleyen, dediklerini zapteden bir melek hazır bulunmasın.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Her ne söz atarsa mutlak yanında hâzır bir gözcü vardır
Hasan Basri Çantay Meali
O, bir söz atmaya dursun, mutlak yanında haazır bir gözcü vardır.
Hayrat Neşriyat Meali
(İnsan) hiçbir söz söylemez ki, mutlaka yanında hazır bir gözetleyici (melek)bulunmasın!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Bir lakırdı telaffuz etmez ki, illâ yanında hazırlanmış bir gözetici (melek) vardır.
Suat Yıldırım Meali
17, 18. Zaten onun sağında ve solunda yerleşmiş iki kayıtçı vardır. Ağzından çıkan bir tek söz olmaz ki yanında, bu iş için hazırlanmış gözcü olmasın, onun söylediğini ve yaptığını kaydetmiş olmasın. [82, 10-12]*
Şaban Piriş Meali
Hiç bir şey söylemez ki onu gözleyen, tesbit eden biri bulunmasın.
İbni Kesir
O, bir söz atmaya dursun; mutlaka yanında hazır bir gözcü vardır.
Seyyid Kutub
İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında gözetliyen, dediklerini zapteden bir melek hazır bulunmasın.
Tefhim-ul Kuran
O, söz olarak (herhangi bir şey) söylemeyiversin, mutlaka yanında hazır bir gözetleyici vardır.
Yusuf Ali (English)
Not a word does he(4954) utter but there is a sentinel by him, ready (to note it).*
M. Pickthall (English)
He uttereth no word but there is with him an observer ready.