Abdullah Parlıyan Meali
Arkadaşı olan şeytan dedi ki: “Rabbimiz, ben onu azdırmadım. Fakat onun kendisi sapıklığın kuyusuna dalmıştı.”
Ahmet Varol Meali
Yakını der ki: "Rabbimiz! Onu ben azdırmadım. Fakat o uzak bir sapıklığın içindeydi."
Ali Bulaç Meali
Onun yakın-dostu (saptırıcı) dedi ki: 'Rabbimiz, ben onu kışkırtıp-azdırmadım. Ancak kendisi (haktan) uzak bir sapıklık içindeydi.'
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Yanındaki şeytan: "Rabbimiz! Ben onu azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklıktaydı" der.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Arkadaşı (olan şeytan) der ki: “Ey Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklık içinde idi.”
Diyanet Vakfı Meali
Müşrikin arkadaşı (şeytan) der ki: Rabbimiz! Ben onu azdırmadım. Fakat kendisi derin bir sapıklık içindeydi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Yanındaki arkadaşı (şeytan) der ki: "Rabbimiz! Ben onu azdırmadım. Fakat kendisi derin bir sapıklık içindeydi".
Elmalılı Meali (Orjinal)
Arkadaşı der: ya rabbenâ onu ben azdırmadım velâkin kendisi uzak bir dalâl içinde idi
Hasan Basri Çantay Meali
Arkadaşı (olan şeytan) «Ey Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Fakat o, (zâten hakdan) uzak bir sapıklık içinde idi» dedi (ler),
Hayrat Neşriyat Meali
Onun arkadaşı (olan şeytan): “Rabbimiz! Onu (ben) azdırmadım; fakat (o, haktan)uzak bir dalâlet içinde idi!” der.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Arkadaşı der ki: «Ey Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, velâkin o uzak bir sapıklık içinde bulunmuş idi.»
Suat Yıldırım Meali
Yanındaki arkadaş: “Ya Rabbî, ” der, “onu ben saptırmadım, kendisi zaten haktan iyice uzak bir sapıklık içinde idi. ” [14, 22]*
Şaban Piriş Meali
Yanındaki der ki:-Rabbimiz, ben onu azdırmadım. Ama o, uzak bir sapıklık içindeydi.
İbni Kesir
Onun yakın dostu dedi ki: Rabbımız; onu ben azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklıktaydı.
Seyyid Kutub
Yanındaki arkadaşı dedi ki: «Rabb'imiz, ben onu azdırmadım, zaten o kendisi derin bir sapıklık içinde idi.»
Tefhim-ul Kuran
Onun yakın dostu (saptırıcı) dedi ki: «Rabbimiz, ben onu kışkırtıp azdırmadım. Ancak kendisi (haktan) uzak bir sapıklık içindeydi.»
Yusuf Ali (English)
His Companion(4961) will say: "Our(4962) Lord! I did not make him transgress,(4963) but he was (himself) far astray."*
M. Pickthall (English)
His comrade saith: Our Lord! I did not cause him to rebel, but be was (himself) far gone in error.