Zâriyât Suresi - 19. ayet
Abdullah Parlıyan Meali
ve sahip oldukları herşeyden, yardım isteyenlere ve sıkıntı içinde bulunanlara bir pay ayırırlardı.
Ahmet Varol Meali
Mallarında dilenci ve yoksul için bir hak vardı.
Ali Bulaç Meali
Onların mallarında dilenip-isteyen (ve iffetinden dolayı istemeyip de) yoksul olan için de bir hak vardı.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Onların mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardı, onu verirlerdi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Mallarında (yardım) isteyen ve (iffetinden dolayı isteyemeyip) mahrum olanlar için bir hak vardır.
Diyanet Vakfı Meali
Mallarında, muhtaç ve yoksullar için bir hak vardı.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Onların mallarında isteyen ve istemeyen yoksullar için bir hak vardı.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Ve mallarında sâil ve mahrum için bir hak vardı
Hasan Basri Çantay Meali
Onların mallarında sâilin ve (kemâl-i iffetinden dolayı dilencilik etmeyen) yoksulun da bir hakkı vardı.
Hayrat Neşriyat Meali
Onların mallarında, dilenen ve (iffetinden dolayı dilenmeyen) yoksul için bir hak vardır (verirler)!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve mallarında da dilenen ve yoksul bulunan için bir hak var idi.
Suat Yıldırım Meali
Mallarında isteyenlerin ve yoksulların hakkını ayırırlardı.
Şaban Piriş Meali
Onların mallarında isteyen ihtiyaç sahipleri için de bir hak vardı.
İbni Kesir
Onların mallarında yoksullar ve muhtaçlar için de bir hak vardır.
Seyyid Kutub
Mallarında dilenci ve yoksul için bir hak vardı.
Tefhim-ul Kuran
Onların mallarında dilenip isteyen (ve iffetinden dolayı istemeyip de) yoksul olan için de bir hak vardı.
Yusuf Ali (English)
And in their wealth and possessions (was remembered) the right of the (needy,) him who asked, and him who (for some reason) was(5001) Prevented (from asking).*
M. Pickthall (English)
And in their wealth the beggar the outcast had due share.