Zâriyât Suresi - 27. ayet
Abdullah Parlıyan Meali
Onların önüne yaklaştırıp, “Yemez misiniz?” dedi.
Ahmet Varol Meali
Onu onlara yaklaştırıp: "Yemez misiniz?" dedi.
Ali Bulaç Meali
Derken onlara yaklaştırıp (ikram etti); 'Yemez misiniz?' dedi.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
26,27. Hemen ailesine giderek semiz bir buzağı getirmiş, onların önüne sürüp: "Yemez misiniz?" demişti.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Onu önlerine koydu. “Yemez misiniz?” dedi.
Diyanet Vakfı Meali
Onların önüne koyup «Yemez misiniz?» demişti.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Onu önlerine sürerek: "Yemez misiniz?" dedi.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Onu yakınlarına koydu, yemeğe buyurmaz mısınız? Dedi
Hasan Basri Çantay Meali
Bunu onlara yaklaşdırdı. «Yemez misiniz?» dedi.
Hayrat Neşriyat Meali
Sonra onu kendilerine yaklaştırdı: “Yemez misiniz?” dedi.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Bunu onlara yaklaştırdı. Dedi ki: «Yemez misiniz?»
Suat Yıldırım Meali
26, 27. Onlara yemek getirmek için gizlice ailesinin yanına geçti ve semiz bir dana kebabı getirdi. Önlerine koyup “buyurmaz mısınız? ” diye ikram etti. [11, 69] {KM, Tekvin 18. bölüm}
Şaban Piriş Meali
Bunu onların önüne koydu ve:-Yemez misiniz? dedi.
İbni Kesir
Onlara yaklaştırıp; yemez misiniz? demişti.
Seyyid Kutub
Onu, önlerine yaklaştırdı «Yemez misiniz?» dedi.
Tefhim-ul Kuran
Derken onlara yaklaştırıp (önlerine sürdü); «Yemez misiniz?» dedi.
Yusuf Ali (English)
And placed it before them.. he said, "Will ye not eat?"
M. Pickthall (English)
And he set it before them, saying: Will ye not eat?