Abdullah Parlıyan Meali
O gördüğü zaman, Sidre'yi bürüyordu, bürümekte olan.
Ahmet Varol Meali
O zaman (o gördüğünde) Sidre'yi kaplayan kaplıyordu.
Ali Bulaç Meali
Sidreyi örten örtmekte iken,
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Sidre'yi bürüyen bürüyordu.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
O zaman Sidre’yi kaplayan kaplamıştı.
Diyanet Vakfı Meali
Sidre'yi kaplayan kaplamıştı.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Sidre'yi kaplayan kaplıyordu.
Elmalılı Meali (Orjinal)
O dem ki o Sidreyi bürüyen bürüyordu
Hasan Basri Çantay Meali
O (gördüğü) zaman Sidreyi bürüyordu onu bürümekde olan.
Hayrat Neşriyat Meali
O zaman Sidre'yi bürümekte olan, bürüyordu.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
O vakit ki, Sidre'yi bürüyen bürüyordu.
Suat Yıldırım Meali
O dem ki Sidre'yi bir feyiz sarıyor, sardıkça sarıyordu. . .
Şaban Piriş Meali
Sidre'yi bürüyen bürüyordu.
İbni Kesir
O zaman Sidre'yi bürümekte olan bürüyordu.
Seyyid Kutub
O sırada ağacı yaman bir şey bürümüştü.
Tefhim-ul Kuran
Sidreyi örten örtmekte iken,
Yusuf Ali (English)
Behold, the Lote-tree was shrouded (in mystery unspeakable!)
M. Pickthall (English)
When that which shroudeth did enshroud the lote tree,