Abdullah Parlıyan Meali
Öldüren de O'dur, yaşatan da.
Ahmet Varol Meali
Ve öldüren de O'dur dirilten de.
Ali Bulaç Meali
Doğrusu, öldüren ve dirilten O'dur.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Doğrusu dirilten de öldüren de O'dur.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Şüphesiz O, öldürür ve diriltir.
Diyanet Vakfı Meali
Öldüren de dirilten de O'dur.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Öldüren de dirilten de O'dur.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Hakıkat odur öldüren, dirilten
Hasan Basri Çantay Meali
Hakıykat şu: (Dünyâda) öldüren de, (âhiretde) dirilten de Odur.
Hayrat Neşriyat Meali
Yine şübhesiz ki öldüren ve dirilten ancak O'dur.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve şüphe yok O'dur, O'dur ki, öldürdü ve hayata erdirdi.
Suat Yıldırım Meali
36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44. Yoksa o Mûsâ'nın ve o çok vefalı İbrâhim'in sahifelerinde bulunan şu kesin gerçekler hakkında bilgi edinmedi mi ki: Hiçbir kimse başkasının günah yükünü çekemez. İnsan, emek ve gayretinin neticesinden başka şey elde edemez. Bu gayretinin semeresi de ileride ortaya çıkacaktır. Emeğinin karşılığı kendisine tam tamına ödenecektir. Elbette son durak, Rabbinin huzuru olacaktır. O'dur güldüren ve ağlatan; O'dur öldüren ve yaşatan. [2, 124; 16, 123; 35, 18; 36, 12; 9, 105]*
Şaban Piriş Meali
Öldüren O'dur, dirilten de!
İbni Kesir
Gerçekten O'dur öldüren de, dirilten de.
Seyyid Kutub
Öldüren de dirilten de O'dur.
Tefhim-ul Kuran
Doğrusu, öldüren ve dirilten de O'dur.
Yusuf Ali (English)
That it is He Who granteth Death and Life;
M. Pickthall (English)
And that He it is Who giveth death and giveth life;