Abdullah Parlıyan Meali
ki, o haberlerden her biri gayesinin doruğuna ermiş birer yüksek bilgi hazineleridir. Derken uyarılar fayda vermedi gitti.
Ahmet Varol Meali
(Bunlar) üstün bir hikmettir. Ancak uyarılar yarar sağlamıyor.
Ali Bulaç Meali
(Ki her biri) Doruğunda-olgunlaşmış bir hikmettir. Fakat uyarmalar bir yarar sağlamıyor.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Bu haberlerin her birinde üstün hikmet vardır; ama uyarmalar fayda vermiyor.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Bu haberler, zirveye ulaşmış birer hikmettir! Fakat uyarılar fayda vermiyor!
Diyanet Vakfı Meali
Bu büyük bir hikmettir. Fakat (yüz çevirene) uyarılar ne fayda verir!
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Bunlar üstün bir hikmettir fakat uyarılar fayda vermiyor.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Bir hikmeti baliga, fakat inzarlar faide vermiyor
Hasan Basri Çantay Meali
Ki (her biri) gaayesine ermiş bir hikmet (ve ibret) dir. Fakat (onları) tehdîd eden (bütün bu haadise) ler asla fâide vermiyor.
Hayrat Neşriyat Meali
(Bu,) tam bir hikmettir; fakat (onlara) o korkutucu (hâl)ler fayda vermiyor.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Son derecedeki bir hikmettir. Fakat bu korkutucular bir faidebahş olmuyor.
Suat Yıldırım Meali
Bunlar son derece üstün hikmettir. Ama ne fayda! Uyarmalar kâr etmiyor. [6, 149; 10, 101]
Şaban Piriş Meali
Tam bir adalet ile.. Fakat uyarılar bir yarar sağlamadı.
İbni Kesir
Ki bunlar gayesine ermiş bir hikmettir. Fakat uyarılar fayda vermiyor.
Seyyid Kutub
Bu haberler son derece anlamlı ve etkilidir, ama uyarılar yararlı olmuyor.
Tefhim-ul Kuran
(Ki her biri) Doruğunda, olgunlaşmış hikmettir. Fakat uyarıp korkutmalar bir yarar sağlamıyor.
Yusuf Ali (English)
Mature wisdom;- but (the preaching of) Warners profits them not.
M. Pickthall (English)
Effective wisdom; but warnings avail not.