Abdullah Parlıyan Meali
Büyük günahları işlemede ısrar ederlerdi
Ahmet Varol Meali
O büyük günâhta da ısrar ediyorlardı.
Ali Bulaç Meali
Onlar, büyük günah üzerinde ısrarlı davrananlardı.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
45,46. Çünkü onlar, bundan önce, dünyada, nimet içinde bulunurlar iken, büyük günah işlemekte direnir dururlardı.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Büyük günah üzerinde ısrar ediyorlardı.
Diyanet Vakfı Meali
Büyük günahı işlemekte direnir dururlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Büyük günahı işlemekte ısrar ediyorlardı.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Ve büyük cinayete ısrar ediyorlardı
Hasan Basri Çantay Meali
O büyük günâh üzerinde ısrar ederlerdi.
Hayrat Neşriyat Meali
Ve o büyük günâh üzerine (şirki işlemekte) ısrâr ediyorlardı.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve büyük günah üzerine ısrar eder olmuşlardır.
Suat Yıldırım Meali
O en büyük günahta, şirkte ısrar ederlerdi.
Şaban Piriş Meali
Büyük günah üzerinde ısrar ediyorlardı.
İbni Kesir
Ve büyük günah işlemekte direnip dururlardı.
Seyyid Kutub
Büyük günahı (Allah'a ortak koşmayı) işlemekte ısrar ediyorlardı.
Tefhim-ul Kuran
Onlar, büyük günah üzerinde ısrarlı davrananlardı.
Yusuf Ali (English)
And persisted obstinately in wickedness supreme!(5244-A)*
M. Pickthall (English)
And used to persist in the awful sin.