Abdullah Parlıyan Meali
Çünkü dileseydik, onu olgunlaşmadan kuru bir çöpe döndürürdük ve siz hayret ve dehşet içinde kalırdınız.
Ahmet Varol Meali
Dileseydik onu kuru bir çöp yapardık siz de şaşırıp kalırdınız.
Ali Bulaç Meali
Eğer dilemiş olsaydık, gerçekten onu bir ot kırıntısı kılardık; böylelikle şaşar-kalırdınız.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
65,66,67. Dilersek Biz onu çerçöp yaparız, şaşar kalırsınız; "Doğrusu borç altına girdik, hatta yoksun kaldık".
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde şöyle geveleyip dururdunuz:
Diyanet Vakfı Meali
Dileseydik onu kuru bir çöp yapardık da şaşar kalırdınız.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık. Hayret eder dururdunuz.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Onları elbet bir çöpe çeviriverdik de şöyle geveler dururdunuz:
Hasan Basri Çantay Meali
Eğer dileseydik muhakkak ki onu (tohumsuz) bir ot kırıntısı yapardık da siz de şaşakalırdınız.
Hayrat Neşriyat Meali
Dileseydik onu elbette kuru bir çöp yapardık da şaşar kalırdınız.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Eğer dilese idik onu elbette bir ot kırıntısı yapardık. Artık siz, şaşırır dururdunuz.
Suat Yıldırım Meali
Eğer isteseydik onu kuru çöp haline getirirdik, siz de şaşıp kalır, pişman olurdunuz:
Şaban Piriş Meali
Dilersek, onu çör çöp yaparız da şaşırıp kalırsınız.
İbni Kesir
Dilersek Biz, onu çörçöp yaparız da şaşar kalırsınız.
Seyyid Kutub
Eğer isteseydik o ekinlerinizi ot kırıntılarına dönüştürürdük de şaşakalırdınız.
Tefhim-ul Kuran
Eğer dilemiş olsaydık, gerçekten onu bir ot kırıntısı kılardık; böylelikle şaşar kalırdınız.
Yusuf Ali (English)
Were it Our Will, We could crumble it to dry powder, and ye would be left in wonderment,
M. Pickthall (English)
If We willed, We verily could make it chaff, then would ye cease not to exclaim: