Mücâdele Suresi - 10. ayet
Abdullah Parlıyan Meali
Karşı çıkanların fısıldaşmaları başka şey değil, ancak inananları üzmek için şeytandandır. Oysa Allah'ın izni olmadıkça, müslümanlara hiç bir zarar veremez. İnananlar yalnızca Allah'a güvensinler.
Ahmet Varol Meali
Gizli konuşma ancak şeytandandır. İman edenleri üzmek için (şeytan buna yöneltir). Oysa bu, Allah'ın izni olmadan onlara bir zarar verecek değildir. Mü'minler yalnız Allah'a güvensinler.
Ali Bulaç Meali
Şüphesiz 'gizli toplantıların fısıldaşmaları' (kulis), iman edenleri üzüntüye düşürmek için ancak şeytan (ürünü olan işler)dandır. Oysa Allah'ın izni olmaksızın o, onlara hiç bir şeyle zarar verecek değildir. Şu halde mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etsinler.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Gizli toplantılar inananları üzmek için şeytanın istediği şeydir; Allah'ın izni olmadıkça şeytan onlara bir zarar veremez; inananlar yalnız Allah'a güvensinler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
O kötü fısıltılar iman edenleri üzmek için ancak şeytandan kaynaklanmaktadır. Oysa şeytan, Allah’ın izni olmadıkça, mü’minlere hiçbir zarar verebilecek değildir. Öyle ise mü’minler ancak Allah’a tevekkül etsinler.
Diyanet Vakfı Meali
Gizli konuşmalar şeytandandır. Bu, iman edenleri üzmek içindir. Oysa şeytan, Allah'ın izni olmadıkça, müminlere hiçbir zarar veremez. Müminler Allah'a dayanıp güvensinler. *
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Gizli konuşmalar şeytandandır. Bu iman edenleri üzmek içindir. Oysa şeytan, Allah'ın izni olmadıkça, müminlere hiçbir zarar veremez. Müminler Allah'a dayanıp güvensinler.
Elmalılı Meali (Orjinal)
O gizli konuşmalar, (o fiskos) sırf Şeytandandır, iyman etmiş olanları kederlendirmek için, halbuki onlara bir şey zarar ettirecek değildir, meğerki Allahın izniyle ola, müminler de onun için hep Allaha dayansınlar
Hasan Basri Çantay Meali
(Öyle) fısıltı sırf şeytandandır. îman edenleri tasaya düşürmek içindir bu. Halbuki bu, Allahın izni olmaksızın, onlara (mü'minlere) hiçbir şeyle zarar verici değildir. O halde mü'minler ancak Allaha güvenib dayansın (lar).
Hayrat Neşriyat Meali
(Günah, düşmanlık ve isyan husûsundaki) gizli konuşma, ancak şeytandandır; tâ ki îmân edenleri üzsün; hâlbuki (o şeytan), Allah'ın izni olmadıkça onlara (o îmân edenlere) bir şeyle zarar verici değildir. O hâlde, mü'minler ancak Allah'a tevekkül etsin!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Şüphe yok ki, gizli konuşmalar (toplanmalar) şeytandandır. İmân etmiş olanlar mahzun olsunlar için, halbuki onlara bir şey ile mazarret verecek değildir, Allah'ın izni ile olan müstesna. Ve artık mü'minler Allah Teâlâ'ya tevekkülde bulunsunlar.
Suat Yıldırım Meali
Böyle meşrû olmayan kulisler, müminleri üzüntüye boğmak için şeytan tarafından telkin edilir. Ama, Allah dilemedikçe bu onlara asla zarar veremez. Onun için müminler de yalnız Allah'a güvenip dayansınlar.
Şaban Piriş Meali
Gizli fısıldaşmalar şeytandandır. İman edenleri üzmek ister. Fakat onlara, Allah'ın izni olmadıkça hiç bir zarar veremez. Müminler güvensinler Allah'a!
İbni Kesir
Gizli konuşmalar, ancak iman edenleri üzmek için şeytandandır. Halbuki Allah'ın izni olmadıkça onlara hiç bir şeyle zarar veremez. Mü'minler, Allah'a tevekkül etsinler.
Seyyid Kutub
Gizli konuşmalar (fiskoslar) şeytanın yapacağı işlerdendir. Bu iman edenleri üzmek içindir. Oysa şeytan, Allah'ın izni olmadıkça, mü'minlere hiçbir zarar veremez.. Mü'minler Allah'a dayanıp güvensinler!
Tefhim-ul Kuran
Şüphesiz 'gizli toplantıların (kulis) fısıldaşmaları,' iman etmekte olanları üzüntüye düşürmek için ancak şeytan (ürünü olan işler)dendir. Oysa Allah'ın izni olmaksızın o, onlara hiçbir şeyle zarar verecek değildir. Şu halde mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etsinler.
Yusuf Ali (English)
Secret counsels are only (inspired) by the Evil One, in order that he may cause grief to the Believers; but he cannot harm them in the least, except as(5346) Allah permits; and on Allah let the Believers put their trust.*
M. Pickthall (English)
Lo! Conspiracy is only of the devil, that he may vex those who believe; but he can harm them not at all unless by Allah's leave. In Allah let believers put their trust.