Abdullah Parlıyan Meali
Onlar böylece suçlarını itiraf ederler. Kahrolsun o cehennemlikler.
Ahmet Varol Meali
Böylece günâhlarını itiraf ederler. Çılgın ateşin halkı uzak olsun!
Ali Bulaç Meali
Böylece kendi günahlarını itiraf ettiler. Çılgınca yanan ateşin halkına (Allah'ın rahmetinden) uzaklık olsun.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Böylece, günahlarını itiraf ederler. Çılgın alevli cehennemlikler yok olsunlar!
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
İşte böylece günahlarını itiraf ederler. Artık alevli ateştekiler Allah’ın rahmetinden uzak olsun!
Diyanet Vakfı Meali
Böylece günahlarını itiraf ederler. Artık (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun, o alevli cehennemin mahkûmları!
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Böylece günahlarını itiraf ederler. (Artık) o çılgın ateş halkı (Allah'ın rahmetinden) uzak olsunlar!
Elmalılı Meali (Orjinal)
İşte günahlarını i'tiraf ettiler, kahrolsun o halde eshabı Seıyr
Hasan Basri Çantay Meali
Bu suretle günâhlarını i'tiraaf etdiler (ederler). (Ko Allah) Cehennem yaranını (rahmetinden) koğsun!
Hayrat Neşriyat Meali
Böylece günahlarını i'tirâf ettiler. Öyleyse o Cehennemlikler (Allah'ın rahmetinden)uzak olsun!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
İşte günahlarını itiraf etmiş olurlar. Artık o çılgın cehennem yârânı için (rahmet-i ilâhîyeden) bir uzaklık olsun.
Suat Yıldırım Meali
Böylece günahlarını itiraf ederler. Rahmetten uzak olsun o cehennemlikler!
Şaban Piriş Meali
İşte böylece günahlarını itiraf ederler. Kahrolsun çılgın ateş halkı!
İbni Kesir
Böylece günahlarını itiraf ettiler. Yok olsun çılgın alevli cehennem ashabı.
Seyyid Kutub
Böylece günahlarını itiraf ederler. Çılgın alevli cehennemlikler yok olsunlar!
Tefhim-ul Kuran
Böylece kendi günahlarını itiraf ettiler. Çılgınca yanan ateşin halkına (Allah'ın rahmetinden) uzaklık olsun.
Yusuf Ali (English)
They will then confess(5568) their sins: but far will be (Forgiveness) from the Companions of the Blazing Fire!*
M. Pickthall (English)
So they acknowledge their sins; but far removed (from mercy) are the dwellers in the flames.