Abdullah Parlıyan Meali
Mahsüllerinizi toplayacaksanız erkence koşup gidin.
Ahmet Varol Meali
"Eğer devşirecekseniz erkenden ürününüze gidin" diye.
Ali Bulaç Meali
'Eğer ürününüzü devşirecekseniz erkence kalkıp-çıkın.'
Diyanet İşleri Meali (Eski)
21,22. Sabah erken: "Ürünlerinizi devşirecekseniz erken çıkın" diye birbirlerine seslendiler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
21,22. Derken, sabahleyin birbirlerine, “Haydi, eğer ürününüzü devşirecekseniz erkenden gidin” diye seslendiler.
Diyanet Vakfı Meali
21, 22. (Beri tarafta ise) onlar, sabah olurken: Madem devşireceksiniz, hadi erkenden mahsülünüzün başına gidin! diye birbirlerine seslendiler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
"Haydi, devşirecekseniz erkenden ekininize gidin" diye.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Haydin kesecekseniz harsinize (kültürünüze) irkence koşun dediler
Hasan Basri Çantay Meali
«Devşirecekseniz erkence mahsulünüzü (devşirmiye) çıkın» diye.
Hayrat Neşriyat Meali
21,22. Nihâyet sabaha ulaşan kimseler iken: “Eğer (bahçenizi) devşirecek olanlarsanız, erkenden mahsûlünüzün başına gidin!” diye birbirlerine seslendiler.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
«Eğer kesip devşirecek iseniz (bostanınıza) sabahleyin erken varınız.»
Suat Yıldırım Meali
21, 22. Onlar ise olup bitenden habersiz, neşeli neşeli birbirlerine seslendiler: “Haydi, mâdem devşireceksiniz, çabuk ekininizin başına! ”
Şaban Piriş Meali
22,23. --Mahsulü toplayacaksanız, erkenden yola çıkın! diye gizlice konuşarak yola düştüler.
İbni Kesir
Mahsullerinizi devşirecekseniz erkence çıkın, diye.
Seyyid Kutub
Haydi ürünleri toplayacaksanız erkenden ekininize gidin diye.
Tefhim-ul Kuran
«Eğer ürününüzü devşirecekseniz erkence kalkın, çıkın.»
Yusuf Ali (English)
"Go ye to your tilth (betimes) in the morning,(5609) if ye would gather the fruits."*
M. Pickthall (English)
Saying: Run unto your field if ye would pluck (the fruit).