Abdullah Parlıyan Meali
Sonra yanlış yere gelmediklerini ve Allah'ın bir cezası ve imtihanı olduğunu anladıklarında: “Biz mahrum bırakılmışız” dediler.
Ahmet Varol Meali
"Hayır. Doğrusu biz mahrum bırakıldık."
Ali Bulaç Meali
'Hayır, biz (her şeyden ve bütün servetimizden) yoksun bırakıldık.'
Diyanet İşleri Meali (Eski)
26,27. Bahçeyi gördüklerinde: "Herhalde yolumuzu şaşırmış olacağız; belki de biz yoksun bırakıldık" dediler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
(Gerçeği anlayınca da), “Hayır, meğer biz mahrum bırakılmışız!” dediler.
Diyanet Vakfı Meali
Yok yok, doğrusu biz mahrum bırakılmışız!
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
"Yok, biz mahrum edilmişiz." (dediler).
Elmalılı Meali (Orjinal)
Yok biz mahrum edilmişiz
Hasan Basri Çantay Meali
(Sonra hakıykatı anlayınca da) «Hayır, biz mahrum (kalmış) larız».
Hayrat Neşriyat Meali
(Kendi bahçeleri olduğunu kabûllenince de:) “Hayır! (O fakirler değil, asıl) biz (bu ni'metten) mahrum bırakılmış kimseleriz!” (dediler.)
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Hayır, biz mahrum kimseleriz.»
Suat Yıldırım Meali
Çok geçmeden işi anlayınca: “Hayır! dediler, Doğrusu felakete uğramışız! ”
Şaban Piriş Meali
-Hayır, Biz mahrum bırakıldık.
İbni Kesir
Hayır, belki de biz mahrum bırakıldık.
Seyyid Kutub
Hayır doğrusu biz mahrum bırakıldık.
Tefhim-ul Kuran
«Hayır, biz (her şeyden ve bütün servetimizden) yoksun bırakıldık.»
Yusuf Ali (English)
"Indeed we are shut out (of the fruits of our labour)!"(5612)*
M. Pickthall (English)
Nay, but we are desolate!