Abdullah Parlıyan Meali
Sonra dönüp birbirlerini kınamaya başladılar.
Ahmet Varol Meali
Bu kez birbirlerine dönüp birbirlerini kınamaya başladılar.
Ali Bulaç Meali
Şimdi birbirlerine karşı kendilerini kınamaya başladılar.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Birbirlerini yermeye başladılar.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.
Diyanet Vakfı Meali
Ardından, kabahati birbirlerine yüklemeye başladılar.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Ardından suçu birbirlerine yüklemeye başladılar.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Sonra döndüler kendilerine levm ediyorlardı
Hasan Basri Çantay Meali
Şimdi kabahati birbirlerine yüklemiye başladı (lar).
Hayrat Neşriyat Meali
Sonra bazıları bazılarına dönüp birbirlerini kınamaya başladılar.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Artık birbirlerine dönerek birbirlerini levme başladılar.
Suat Yıldırım Meali
29, 30. Bunun üzerine “Sübhansın ya Rabbenâ, her türlü noksandan uzaksın! Doğrusu biz kendimize zulmetmişiz! ” deyip, birbirlerini kınamaya başladılar.
Şaban Piriş Meali
Başladılar birbirlerini kınamaya..
İbni Kesir
Şimdi birbirlerini yermeye başladılar.
Seyyid Kutub
Ardından, kabahati birbirlerine yüklemeye başladılar.
Tefhim-ul Kuran
Şimdi birbirlerine karşı kendilerini kınamağa başladılar:
Yusuf Ali (English)
Then they turned, one against another, in reproach.(5614)*
M. Pickthall (English)
Then some of them drew near unto others, self reproaching.