Abdullah Parlıyan Meali
Sûra bir kerecik üfürülünce,
Ahmet Varol Meali
Sur'a bir üfürülüş üfürüldüğü,
Ali Bulaç Meali
Artık sur'a tek bir üfürülüşle üfürüleceği,
Diyanet İşleri Meali (Eski)
13,14,15. Sura bir üfürüş üfürüldüğü, yer ve dağlar kaldırılıp bir vuruşla birbirine çarpıldığı zaman, işte o gün olacak olur, kıyamet kopar.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
13,14,15. Sûr’a bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş (kıyamet kopmuş)tur.
Diyanet Vakfı Meali
13, 14, 15. Artık Sûr'a bir defa üflendiği, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine tek çarpışla çarpılıp darmadağın edildiği zaman, işte o gün olacak olur (kıyamet kopar).
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Sûr'a bir tek üfleme üflendiği,
Elmalılı Meali (Orjinal)
Çünkü sur üfürülüp de bir tek nefha
Hasan Basri Çantay Meali
Artık «Suur» a birinci üfürülüşle üfürüldüğü zaman,
Hayrat Neşriyat Meali
13,14,15. Artık Sûr'a bir üfleyişle üflendiği, yer ve dağlar kaldırılıp bir darbe ile birbirine çarpıl(arak darmadağın edil)dikleri zaman, işte o gün olacak olan olmuş (kıyâmet kopmuş)tur!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Vaktâ ki Sûr'a bir üfürülme ile üfürülmüş olur.
Suat Yıldırım Meali
13, 14. Artık sûra kuvvetle üflendiğinde, yer ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir tek darbe ile çarpılıp paramparça edildiğinde,
Şaban Piriş Meali
Sûr'a tek bir üfürüşle üfürüldüğü zaman...
İbni Kesir
Sur'a bir üfürüldüğünde;
Seyyid Kutub
Sura birinci üfleme üflendiği,
Tefhim-ul Kuran
Artık sur'a tek bir üfürülüşle üfürüleceği,
Yusuf Ali (English)
Then, when one blast is sounded on the Trumpet,(5648)*
M. Pickthall (English)
And when the trumpet shall sound one blast