Müddessir Suresi - 22. ayet
Abdullah Parlıyan Meali
Sonra bir iş yapamamanın üzüntüsü ve öfkesinden kaşlarını çattı, suratını astı.
Ahmet Varol Meali
Sonra suratını astı ve kaşlarını çattı.
Ali Bulaç Meali
Sonra kaşlarını çattı ve yüzünü ekşitti.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Sonra kaşlarını çattı, suratını aştı;
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı.
Diyanet Vakfı Meali
21, 22, 23, 24, 25. Sonra baktı. Sonra kaşlarını çattı, suratını astı. En sonunda, kibirini yenemeyip sırt çevirdi de: «Bu (Kur'an) dedi, olsa olsa (sihirbazlardan öğrenilip) nakledilen bir sihirdir. Bu, insan sözünden başka bir şey değil.» *
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Sonra kaşını çattı, surat astı.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Sonra kaşını çattı ve ekşiyerek surat astı
Hasan Basri Çantay Meali
Sonra (ümîdsizliğinden ve öfkesinden) kaşlarını çatdı, suratını asdı.
Hayrat Neşriyat Meali
Sonra (Kur'ân'ın hakikatini o da anladı da inâdî küfründen) kaşlarını çattı ve suratını astı.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Sonra kaşını çattı, suratını astı.
Suat Yıldırım Meali
Derken suratını astı, kaşlarını çattı. . .
Şaban Piriş Meali
Sonra kaşlarını çatıp, surat astı.
İbni Kesir
Sonra kaşlarını çattı, suratını astı.
Seyyid Kutub
Sonra suratını astı ve kaşlarını çattı.
Tefhim-ul Kuran
Sonra kaşlarını çattı ve yüzünü ekşitti.
Yusuf Ali (English)
Then he frowned and he scowled;
M. Pickthall (English)
Then frowned he and showed displeasure.