Abdullah Parlıyan Meali
Hayır, can boğaza gelip köprücük kemiklerine gelip dayanınca,
Ahmet Varol Meali
Hayır. Ne zaman ki, (can) köprücük kemiklerine dayanır,
Ali Bulaç Meali
Hayır; can, köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman,
Diyanet İşleri Meali (Eski)
26,27. Dikkat edin; can boğaza gelip köprücük kemiklerine dayandığı zaman: "Çare bulan yok mudur?" denir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
26,27,28,29,30. Hayır, can boğaza dayandığı, “Kimdir (bunu) iyi edecek?” dendiği, (ölmek üzere olanın da) bunun ayrılış olduğunu bildiği, bacakların birbirine dolandığı zaman, işte o gün sevk ediliş, Rabbinedir.
Diyanet Vakfı Meali
Artık gözünüzü açın! Ne zaman ki can köprücük kemiğine dayanır,
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Hayır hayır, ne zaman ki can köprücük kemiklerine dayanır,
Elmalılı Meali (Orjinal)
Hayır hayır ne zaman ki o can köprücüklere dayanır
Hasan Basri Çantay Meali
Gözünüzü açın, (can) köprücük kemiğine bir dayandığı zaman,
Hayrat Neşriyat Meali
26,27. Hayır! (Can) köprücük kemiklerine dayandığı zaman: “Var mı (bu hastaya) bir okuyacak (tedâvi edecek) kişi?” denilir.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Hayır hayır... Vaktâ ki (can) boyun halkasının kemiklerine kavuşur.
Suat Yıldırım Meali
Hayır, hayır! Ne zaman ki can boğaza gelir, işte o zaman can çekişenin yanındakiler:
Şaban Piriş Meali
Hayır, can çıkma noktasına/köprücük kemiğine gelmiş.
İbni Kesir
Dikkat edin, köprücük kemiğine bir dayandığı zaman;
Seyyid Kutub
Hayır hayır, can köprücük kemiğine dayandığı zaman.
Tefhim-ul Kuran
Hayır; can köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman,
Yusuf Ali (English)
Yea, when (the soul)(5823) reaches to the collarbone (in its exit),*
M. Pickthall (English)
Nay, but when the life cometh up to the throat