Abdullah Parlıyan Meali
Sonra bir kan pıhtısı oldu da Allah onu yaratıp biçimlendirerek düzene koydu.
Ahmet Varol Meali
Sonra bir alaka (embriyo) oldu. Derken (Allah onu) yarattı ve düzgün bir şekle soktu.
Ali Bulaç Meali
Sonra bir alak (embriyo) oldu, derken (Allah, onu) yarattı ve bir 'düzen içinde biçim verdi.'
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Sonra kan pıhtısı olmuş, sonra Allah onu yaratıp şekil vermişti.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Sonra bu, bir “alaka”[568] oldu. Derken Allah onu yaratıp güzelce şekillendirdi.*
Diyanet Vakfı Meali
Sonra bu, alaka (aşılanmış yumurta) olmuş, derken Allah onu (insan biçiminde) yaratıp şekillendirmişti.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Sonra bir aleka (embriyon) oldu da Rabbi onu biçime koydu, sonra şekil verdi.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Sonra bir aleka, oldu derken biçimine koydu, derken tesviye etti de
Hasan Basri Çantay Meali
Sonra o (menî) bir kan pıhtısı olmuş, derken (Allah, onu) insan biçimine koyub yaratmış, (uzuvlarını) düzenlemişdir.
Hayrat Neşriyat Meali
Sonra bir alaka(2) oldu da, (Allah onu insan şeklinde) yarattı ve (a'zâlarını)düzenledi.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Sonra bir kan pıhtısı oldu, artık (Allah onu) yarattı, sonra da (azasını) düzeltti.
Suat Yıldırım Meali
Sonra (rahim cidarına) yapışan bir hücre oldu da, Rabbi onu yaratıp düzenledi.
Şaban Piriş Meali
Sonra “alaka” olmuş, Allah, onu yaratmış ve düzenlemişti.
İbni Kesir
Sonra kan pıhtısı olmuş; sonra, onu insan biçimine koyup yaratmış ve düzeltmiştir.
Seyyid Kutub
Sonra embriyoya dönüştü, sonra Allah onu yaratıp biçimlendirdi.
Tefhim-ul Kuran
Sonra bir alak (embriyo) oldu, derken (Allah, onu) yarattı ve bir 'düzen içinde biçim verdi.'
Yusuf Ali (English)
Then did he become a leech-like clot; then did ((Allah)) make and fashion (him) in due proportion.
M. Pickthall (English)
Then he became a clot; then (Allah) shaped and fashioned