Abdullah Parlıyan Meali
Gerçekten bu inkârcılar o çabucak geçen dünyayı severler ve önlerinde gelecek olan son derece ağır günü ihmal edip bırakıp giderler.
Ahmet Varol Meali
Şüphesiz bunlar peşin olanı (dünyayı) seviyor, önlerindeki ağır bir günü bırakıyorlar.
Ali Bulaç Meali
Gerçek şu ki bunlar, çarçabuk geçmekte olan (dünyay)ı seviyorlar. Önlerinde bulunan ağır bir günü bırakıyorlar.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Doğrusu insanlar, çabuk elde edilen dünya nimetlerini severler de ağırlığı çekilmez günü arkalarında bırakırlar.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Şunlar (inanmayanlar) dünyayı tercih ediyorlar ve çetin bir günü arkalarına atıyorlar.
Diyanet Vakfı Meali
Şu insanlar, çarçabuk geçen dünyayı seviyorlar da önlerindeki çetin bir günü (ahireti) ihmal ediyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Çünkü onlar bu dünyayı seviyorlar ve önlerindeki ağır bir günü arkaya atıyorlar.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Çünkü onlar pîşini severler ve önlerindeki ağır bir günü bırakırlar
Hasan Basri Çantay Meali
Hakıykat, bunlar o çabucak geçen (dünyâyi) severler, önlerindeki o çetin günü bırakırlar.
Hayrat Neşriyat Meali
Şübhe yok ki şunlar (kâfirler), âcil olanı (çabuk geçen dünya hayâtını) seviyorlar da, önlerindeki ağır bir günü (kıyâmeti) bırakıyorlar.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Şüphe yok ki onlar, peşin olanı severler ve önlerindeki pek ağır bir günü bırakırlar.
Suat Yıldırım Meali
Şu insanlar bu peşin dünya hayatını arzulayıp, önlerinde kendilerini bekleyen o ağır günü ihmal ediyorlar.
Şaban Piriş Meali
Onlar, acele olanı istiyorlar, arkalarındaki ağır bir günü arkalarında bırakıyorlar.
İbni Kesir
Doğrusu bunlar; çabucak geçeni severler de, o çetin günün arkalarına bırakırlar.
Seyyid Kutub
Bu adamlar şu geçici dünyayı severler ve önlerindeki o zorlu günü gözardı ederler.
Tefhim-ul Kuran
Gerçek şu ki bunlar, çarçabuk geçmekte olan (dünyay)ı sevmektedirler. Önlerinde bulunan ağır bir günü bırakmaktadırlar.
Yusuf Ali (English)
As to these, they love the fleeting life, and put away behind them(5858) a Day (that will be) hard.*
M. Pickthall (English)
Lo! these love fleeting life, and put behind them (the remembrance of) a grievous day.