Abdullah Parlıyan Meali
Güneşi parıl parıl parlayan bir lamba gibi astık oraya.
Ahmet Varol Meali
Parıl parıl parıldayan bir kandil varettik.
Ali Bulaç Meali
Parıldadıkça parıldayan bir kandil (güneş) kıldık.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Parlak ışık veren güneşi varettik;
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Alev alev yanan aydınlatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık.
Diyanet Vakfı Meali
(Orada) alev alev yanan bir kandil yarattık.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
İçlerine ışık saçan bir kandil astık.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Ve içlerine şa'şaalı parıl parıl bir kandil astık
Hasan Basri Çantay Meali
(Ona) parıl parıl parıldayan bir kandil asdık.
Hayrat Neşriyat Meali
Ve (orada) çok parlayan bir kandil (bir güneş) kıldık!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve çok parıldayan kandil kıldık.
Suat Yıldırım Meali
Orada pırıl pırıl yanan bir lamba koyduk. *
Şaban Piriş Meali
Işık saçan bir de lamba yarattık.
İbni Kesir
Pırıl pırıl parlayan bir kandil astık.
Seyyid Kutub
Oraya parlak kandiller astık.
Tefhim-ul Kuran
Parıldadıkça parıldayan bir kandil (güneş) kıldık.
Yusuf Ali (English)
And placed (therein) a Light of Splendour?(5894)*
M. Pickthall (English)
And have appointed a dazzling lamp,