Abdullah Parlıyan Meali
Ama biz yaptıkları herşeyi bir bir sayıp kayda almışızdır.
Ahmet Varol Meali
Biz ise her şeyi yazılı halde saydık.
Ali Bulaç Meali
Oysa biz, her şeyi yazıp saymışızdır.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Biz de herşeyi yazıp saymışızdır.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Biz ise, her şeyi bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) tamamiyle sayıp tespit ettik.
Diyanet Vakfı Meali
Biz ise her şeyi bir kitapta sayıp yazmışızdır.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Biz ise herşeyi sayıp bir kitaba geçirmişiz.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Her şey'i ise biz ıhsa etmiş bir kitaba geçirmişiz
Hasan Basri Çantay Meali
Biz ise her şey'i yazıb saymışızdır.
Hayrat Neşriyat Meali
Hâlbuki (biz) herşeyi yazarak, onu (Levh-i Mahfûz'da) kaydetmişizdir.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve her ne şey var ise Biz onu bir kitapta saydık (kaydettik.)
Suat Yıldırım Meali
Biz de (her şeyi kaydettiğimiz gibi), onların yaptıklarını da tek tek tesbit ettik.
Şaban Piriş Meali
Her şeyi sayıp bir kitap/yazıt olarak kaydetmiştik.
İbni Kesir
Oysa Biz, her şeyi yazıp saymıştık.
Seyyid Kutub
Biz de herşeyi sayıp yazmıştık.
Tefhim-ul Kuran
Oysa biz, her şeyi yazıp saymışızdır.
Yusuf Ali (English)
And all things have We preserved on record.
M. Pickthall (English)
Everything have We recorded in a Book.