Abdullah Parlıyan Meali
O cennette ne boş ve anlamsız söz, ne de yalan işitirler.
Ahmet Varol Meali
Orada ne bir boş söz ne de yalan duyarlar.
Ali Bulaç Meali
İçinde, ne 'boş ve saçma bir söz' işitirler, ne bir yalan.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Orada boş ve yalan söz işitmezler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Orada ne bir boş söz işitirler, ne de bir yalan.
Diyanet Vakfı Meali
Onlar orada ne boş bir lâkırdı ne de yalan işitirler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Orada ne boş bir söz işitirler, ne de bir yalan.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Orada ne boş bir lâf işitirler ne de bir tekzîb
Hasan Basri Çantay Meali
Orada ne boş bir lâkırdı, ne de birbirine yalan söyleme (nedir) işitmezler.
Hayrat Neşriyat Meali
(Cennet ehli) orada boş bir söz ve yalan işitmezler.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Orada bir boş lakırdı ve bir yalanlama işitmezler.
Suat Yıldırım Meali
Orada boş sözler, yalanlar işitmezler.
Şaban Piriş Meali
Orada boş ve yalan söz işitmezler.
İbni Kesir
Orada yalan ve boş söz işitmezler.
Seyyid Kutub
Orada ne boş bir söz ve ne de yalan işitirler.
Tefhim-ul Kuran
İçinde, ne 'boş ve saçma bir söz' işitirler, ne bir yalan.
Yusuf Ali (English)
No vanity shall they hear therein, nor Untruth:- (5908)*
M. Pickthall (English)
There hear they never vain discourse, nor lying