Abdullah Parlıyan Meali
Yahutta kendisine hakikat hatırlatılacak ve bu hatırlatma kendisine fayda verecekti.
Ahmet Varol Meali
Yahut öğüt alacak ve öğüt ona yarar sağlayacaktır?
Ali Bulaç Meali
Veya öğüt alacak; böylelikle bu öğüt kendisine yarar sağlayacak.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Yahut öğüt alacaktı da bu öğüt kendisine fayda verecekti.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecek.
Diyanet Vakfı Meali
1, 2, 3, 4. (Peygamber), âmânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi. (Resûlüm! onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Veya öğüt belleyecek de öğüt ona fayda verecek.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Veya öğüt belliyecek de o öğüt kendine fâide verecek
Hasan Basri Çantay Meali
Yahud öğüd olacakdı da (senin) bu öğüd (ün) kendisine fâide verecekdi.
Hayrat Neşriyat Meali
3,4. (Habîbim, yâ Muhammed!) Hâlbuki sana ne bildiriyor ki, belki o (günahlardan)temizlenecekti veya nasîhat alacak da bu nasîhat kendisine fayda verecekti!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Yahut öğüt dinleyecek de kendisine o öğüt fâide verecektir.
Suat Yıldırım Meali
3, 4. Ne bilirsin, belki de alacağı öğütle arınacaktı. Yahut nasihati dinleyip ondan yararlanacaktı?
Şaban Piriş Meali
Veya öğüt alacak da öğüt ona fayda verecektir.
İbni Kesir
Yahut öğüt alacaktı da bu, kendisine fayda verecekti.
Seyyid Kutub
Yahut öğüt alacak da bu öğüt, kendisine fayda verecek.
Tefhim-ul Kuran
Ya da öğüt alacak; böylelikle bu öğüt kendisine yarar sağlayacak.
Yusuf Ali (English)
Or that he might receive admonition, and the teaching might profit him?(5951)*
M. Pickthall (English)
Or take heed and so the reminder might avail him?