Abdullah Parlıyan Meali
O halde insan bir kerede yediği şeylere baksın.
Ahmet Varol Meali
İnsan yiyeceğine bir baksın.
Ali Bulaç Meali
Bir de insan, yediğine bir bakıversin;
Diyanet İşleri Meali (Eski)
İnsan, yiyeceğine bir baksın;
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Her şeyden önce insan, yediği yemeğine bir baksın!
Diyanet Vakfı Meali
İnsan, yediğine bir baksın!
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Bir de o insan yiyeceğine baksın.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Bir de insan taamına baksın
Hasan Basri Çantay Meali
Öyle ya, o insan (bir kerre) yediğine baksın.
Hayrat Neşriyat Meali
Şimdi o insan, yiyeceğine (bir) baksın!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
İnsan, bir de taamına bakıversin.
Suat Yıldırım Meali
24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31. Hele, insan, yiyeceklerinin kaynağına bir baksın: Biz yağmuru gökten şırıl şırıl döktük. Sonra nebat bitsin diye, toprağı iyice sürdük, Orada hububatlar, taneler, üzümler ve yoncalar, zeytinler ve hurmalar, ağaçları gür ve sık bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik.
Şaban Piriş Meali
İnsan yemeğine bir baksın.
İbni Kesir
Öyle ya insan yiyeceğine bir baksın.
Seyyid Kutub
İnsan yiyeceğine bir baksın.
Tefhim-ul Kuran
Bir de insan, yediğine bir bakıversin;
Yusuf Ali (English)
Then let man look at his Food,(5960) (and how We provide it):*
M. Pickthall (English)
Let man consider his food: