Abdullah Parlıyan Meali
Derken kulakları sağır edercesine gelecek olan kıyametin çağrısı duyulunca…
Ahmet Varol Meali
Ancak o kulakları sağır edercesine şiddetli gürültü geldiği zaman,
Ali Bulaç Meali
Fakat 'kulakları patlatırcasına olan o gürleme' geldiği zaman,
Diyanet İşleri Meali (Eski)
O muazzam gürültü, kıyamet kopup geldiği zaman;
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
33,34,35,36,37. Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.
Diyanet Vakfı Meali
Kulakları sağır eden o ses geldiğinde,
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Kulakları sağır eden o gürültü geldiğinde,
Elmalılı Meali (Orjinal)
Amma geldiği vakıt o Sahha (o sayhasını dinletecek belâ)
Hasan Basri Çantay Meali
Fakat o kulakları sağır edercesine haykıracak olan ses geldiği zaman,
Hayrat Neşriyat Meali
Derken (kulakları sağır eden) o şiddetli gürültü (Sûr'a ikinci üfürülüş) geldiği zaman!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Sonra o pek kuvvetli sayha geldiği vakit.
Suat Yıldırım Meali
Ama vakti gelip de o kulakları patlatan dehşetli gün geldiği zaman
Şaban Piriş Meali
O büyük gürültü geldiği zaman,
İbni Kesir
O büyük gürültü geldiği zaman;
Seyyid Kutub
Kulakları sağır edercesine yüksek o gürültü geldiği zaman.
Tefhim-ul Kuran
Fakat 'kulakları patlatırcasına olan o gürleme' geldiği zaman,
Yusuf Ali (English)
At length, when there comes the Deafening Noise,- (5965)*
M. Pickthall (English)
But when the Shout cometh