Abdullah Parlıyan Meali
Öylesine ateş ki, alev alev yanar.
Ahmet Varol Meali
Tutuşturucu yakıt dolu ateş (hendeğinin)
Ali Bulaç Meali
'Tutuşturucu-yakıt dolu o ateş,'
Diyanet İşleri Meali (Eski)
4,5,6,7. Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur!
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
3,4,5. Şâhitlik edene ve şahitlik edilene andolsun ki, (mü’minleri yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar lânetlenmiştir.[576]*
Diyanet Vakfı Meali
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7. Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe atılanlar (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
O çıralı ateşin,
Elmalılı Meali (Orjinal)
O çıralı ateşin
Hasan Basri Çantay Meali
4,5. tutuşdurucu (malzeme ile hazırladıkları) o ateş hendeklerin saahibleri gebertilmişdir.
Hayrat Neşriyat Meali
4,5. (Ki mü'minlere işkence yapan) o Ashâb-ı Uhdûd, çırayla tutuşturulmuş o (çok şiddetli) ateş (hendeklerinin sâhibleri) kahrolsun!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Şiddetli tutuşturulmuş ateş (sahipleri).
Suat Yıldırım Meali
4, 5. Tıpkı kahrolası Ashab-ı uhdud'un, o tutuşturulmuş ateşle dolu hendeği hazırlayanların mel'un oldukları gibi. . . *
Şaban Piriş Meali
Tutuşturulmuş ateş,
İbni Kesir
Tutuşturucu ateşlerle,
Seyyid Kutub
Bol yakıtı olan ateşi oralara dolduranların.
Tefhim-ul Kuran
'Tutuşturucu yakıt dolu o ateş,'
Yusuf Ali (English)
Fire supplied (abundantly) with fuel:
M. Pickthall (English)
Of the fuel fed fire,