Abdullah Parlıyan Meali
mü'minlere yaptıkları azap ve işkenceyi seyrederlerdi.
Ahmet Varol Meali
Ve mü'minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
Ali Bulaç Meali
Ve mü'minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
4,5,6,7. Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur!
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
6,7. O vakit, ateşin etrafında oturmuş, mü’minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
Diyanet Vakfı Meali
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7. Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe atılanlar (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Müminlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Mü'minlere yaptıklarına karşı şâhid de oluyorlardı
Hasan Basri Çantay Meali
Onlar (Allaha) îman edenlere yapacakları (işkenceler) hususunda (hükümdarları nezdinde) şâhidlik edeceklerdi.
Hayrat Neşriyat Meali
6,7. O vakit onlar, onun üzerine (ateşin etrâfında) oturmuş kimseler idiler. Ve onlar, mü'minlere yapmakta olduklarını seyredicilerdi!(2)*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve onlar, mü'minlere yapar olduklarını seyrediciler idi.
Suat Yıldırım Meali
6, 7. Hani onlar ateşin başında oturur, müminlere yaptıklarını acımasızca seyrederlerdi.
Şaban Piriş Meali
Müminlere yaptıklarını seyretmekteler.
İbni Kesir
Mü'minlere yaptıklarını seyretmekteydiler.
Seyyid Kutub
Müminlere yaptıkları işkenceleri seyrediyorlardı.
Tefhim-ul Kuran
Ve mü'minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
Yusuf Ali (English)
And they witnessed (all) that they were doing against the Believers.
M. Pickthall (English)
And were themselves the witnesses of what they did to the believers.