Abdullah Parlıyan Meali
Bitki ve ağaçları bitirmek için yarılıp çatlayan yeryüzüne de andolsun ki;
Ahmet Varol Meali
(Bitkilerin çıkmasıyla) yarılan yere ki;
Ali Bulaç Meali
Yarılan yere de.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
11,12. Dönüşlü göğe ve yarılan yeryüzüne and olsun ki,
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Yarık yarık çatlamış yere andolsun.
Diyanet Vakfı Meali
11, 12, 13, 14, 15, 16, 17. Dönüş sahibi olan (yağmur yağdıran) göğe, (nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur'an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek).
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
O yarılıp çatlayan yere,
Elmalılı Meali (Orjinal)
Ve o arzı zati sad'a
Hasan Basri Çantay Meali
o (nebat ile) yarılan yere ki,
Hayrat Neşriyat Meali
O (bitkilerle, vâdilerle yarılarak) yarıklar sâhibi olan yeryüzüne!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve çatlayıp yarılan yeryüzüne.
Suat Yıldırım Meali
11, 12. Yağmur dolu gök, bitkilerin çıkması için yarılan yer hakkı için:
Şaban Piriş Meali
Çatlayan toprağa andolsun ki..
İbni Kesir
Ve yarılan yere,
Seyyid Kutub
Bitkinin yeşerdiği yere andolsun ki.
Tefhim-ul Kuran
Yarılan yere de.
Yusuf Ali (English)
And by the Earth which opens out(6075) (for the gushing of springs or the sprouting of vegetation),-*
M. Pickthall (English)
And the earth which splitteth (with the growth of and plants)