Abdullah Parlıyan Meali
ve orada ne ölecektir ne de diri kalacak.
Ahmet Varol Meali
Sonra onun içinde ne ölür, ne de yaşar.
Ali Bulaç Meali
Sonra onun içinde o, ne ölür, ne yaşar.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
O, orada ne ölecektir ne de dirilecektir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Sonra orada ne ölür (kurtulur), ne de (rahat bir hayat) yaşar.
Diyanet Vakfı Meali
10, 11, 12, 13. (Allah'tan) korkan öğütten yararlanacak. En büyük ateşe girecek olan kötü kimse ise öğütten kaçınır. Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Sonra ne ölecek onda, ne de hayat bulacaktır.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Sonra ne ölecek onda ne hayat bulacaktır
Hasan Basri Çantay Meali
sonra orada hem ölmeyecek, hem dirilmeyecek olandır O.
Hayrat Neşriyat Meali
Sonra orada ne ölecek (ki kurtulsun), ne de yaşayacak!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Sonra orada ne ölür ve ne dirilir.
Suat Yıldırım Meali
Orada artık ne ölür, ne de rahat yüzü görür.
Şaban Piriş Meali
Orada ne ölür; ne de yaşar.
İbni Kesir
O, orada ne ölecek, ne de dirilecektir.
Seyyid Kutub
Sonra onun içinde ne ölür ne de yaşar.
Tefhim-ul Kuran
Sonra onun içinde o, ne ölur, ne de yaşar.
Yusuf Ali (English)
In which they will then neither die nor live.(6090)*
M. Pickthall (English)
Wherein he will neither die nor live.