Abdullah Parlıyan Meali
Sen orada oturuyorsun veya orada senin için bir an savaş helal kılınacaktır veya av bile avlanmanın yasak olduğu bu Mekke şehrinde inkârcılar senin kanını helal sayıp seni öldürmeye niyet etmişlerdir veya ey peygamber! Sen Mekke'de ne yaparsan sana helaldir.
Ahmet Varol Meali
Ki sen bu beldede oturmaktasın.
Ali Bulaç Meali
Ki sen, bu şehirde oturmakta iken,
Diyanet İşleri Meali (Eski)
1,2. Bu şehre (Mekke'ye) yemin ederim; ki sen bu şehirde oturmuşsun.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
1,2,3,4. Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke’ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık.
Diyanet Vakfı Meali
1, 2, 3, 4. Bu beldeye -ki sen bu beldedesin-, babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki biz, insanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar içinde yarattık.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Ki sen bu beldede oturmaktasın.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Sen hıll iken bu beldede
Hasan Basri Çantay Meali
Sen bu beldeye halâl iken.
Hayrat Neşriyat Meali
Ki sen bu beldede oturmaktasın.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve sen bu beldede ikamet etmektesin.
Suat Yıldırım Meali
Senin bu beldeye girişin hakkı için! *
Şaban Piriş Meali
Sen de bu şehrin insanısın.
İbni Kesir
Sen de bu beldede oturmuşsun.
Seyyid Kutub
Ki sen bu şehre girmektesin.
Tefhim-ul Kuran
Ki sen, bu şehirde oturmakta iken,
Yusuf Ali (English)
And thou art a freeman(6131) of this City;-*
M. Pickthall (English)
And thou art an indweller of this city