Abdullah Parlıyan Meali
Veya açlık, kıtlık zamanlarında açları doyurmaktır,
Ahmet Varol Meali
Yahut açlığın olduğu bir günde doyurmaktır:
Ali Bulaç Meali
Ya da açlık gününde doyurmaktır,
Diyanet İşleri Meali (Eski)
14,15,16. Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
14,15,16. Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır.
Diyanet Vakfı Meali
11, 12, 13, 14, 15, 16. Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç-açık bir yoksulu doyurmaktır.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Veya salgın bir kıtlık gününde yemek yedirmektir,
Elmalılı Meali (Orjinal)
Veya salgın bir açlık gününde yemek yedirmek
Hasan Basri Çantay Meali
yahud (salgın) bir açlık gününde yemek yedirmekdir,
Hayrat Neşriyat Meali
14,15,16. Veya bir açlık gününde akrabâlığı olan bir yetîmi veya toz toprak içinde kalmış bir yoksulu doyurmaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Yahut bir kıtlık gününde yemek yedirmektir.
Suat Yıldırım Meali
Kıtlık zamanında yemek yedirmektir.
Şaban Piriş Meali
Veya açlık gününde doyurmaktır.
İbni Kesir
Yahut açlık gününde yemek yedirmektir,
Seyyid Kutub
Yahut açlık gününde doyurmaktır.
Tefhim-ul Kuran
Ya da açlık gününde doyurmaktır,
Yusuf Ali (English)
Or the giving of food in a day of privation(6141)*
M. Pickthall (English)
And to feed in the day of hunger