Abdullah Parlıyan Meali
veya yerde sürünen bir yoksulu.
Ahmet Varol Meali
Yahut toprakta sürünen bir yoksulu. [1]*
Ali Bulaç Meali
Veya sürünen bir yoksulu.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
14,15,16. Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
14,15,16. Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır.
Diyanet Vakfı Meali
11, 12, 13, 14, 15, 16. Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç-açık bir yoksulu doyurmaktır.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Veya hiçbir şeyi olmayan yoksula.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Veya toprak döşenen bir miskîne
Hasan Basri Çantay Meali
yahud toprakda sürünen bir yoksula.
Hayrat Neşriyat Meali
14,15,16. Veya bir açlık gününde akrabâlığı olan bir yetîmi veya toz toprak içinde kalmış bir yoksulu doyurmaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Veyahut yerlere serilmiş bir yoksula.
Suat Yıldırım Meali
Ya da yeri yatak, (göğü yorgan yapan, barınacak hiçbir yeri olmayan) fakiri doyurmaktır.
Şaban Piriş Meali
Veya sürünen bir düşkünü.
İbni Kesir
Yahut yerde sürünen bir yoksula.
Seyyid Kutub
Hiçbir şeyi olmayan yoksulu,
Tefhim-ul Kuran
Veya sürünen bir yoksulu.
Yusuf Ali (English)
Or to the indigent (down) in the dust.(6143)*
M. Pickthall (English)
Or some poor wretch in misery,