Abdullah Parlıyan Meali
dünyayı aydınlattığı zaman gündüze,
Ahmet Varol Meali
Onu açığa çıkardığı zaman gündüze,
Ali Bulaç Meali
Onu (güneş) parıldattığı zaman gündüze,
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Onu ortaya koyan gündüze,
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Onu ortaya çıkardığında gündüze andolsun,
Diyanet Vakfı Meali
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10. Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına, güneşi takip ettiğinde aya, onu açığa çıkarttığında gündüze, onu örttüğünde geceye, gökyüzüne ve onu bina edene, yere ve onu yapıp döşeyene, nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Güneş'i açıp ortaya çıkaran gündüze,
Elmalılı Meali (Orjinal)
Ve gündüze: Açtığı zaman onu
Hasan Basri Çantay Meali
ona parlaklık verdiği zaman gündüze,
Hayrat Neşriyat Meali
Ve onu (o güneşi) açığa çıkardığı zaman, gündüze!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve güneşi açıkladığı vakit gündüze.
Suat Yıldırım Meali
Dünyayı açığa çıkaran gündüz,
Şaban Piriş Meali
Onu ortaya koyan gündüze.
İbni Kesir
Onu açığa çıkardığında gündüze,
Seyyid Kutub
Onu ortaya koyan gündüze,
Tefhim-ul Kuran
Onu (güneş) parıldattığı zaman gündüze,
Yusuf Ali (English)
By the Day as it(6149) shows up (the Sun´s) glory;*
M. Pickthall (English)
And the day when it revealeth him,