Abdullah Parlıyan Meali
O halde yetime haksızlık yapma veya yetime yüzünü ekşitme.
Ahmet Varol Meali
Öyleyse sakın yetimi ezme.
Ali Bulaç Meali
Öyleyse, sakın yetimi üzüp-kahretme.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Öyleyse sakın öksüze kötü muamele etme;
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Öyleyse sakın yetimi ezme!
Diyanet Vakfı Meali
Öyleyse yetimi sakın ezme.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Öyleyse sakın yetimi ezme.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Öyle ise amma yetîme kahretme
Hasan Basri Çantay Meali
O halde, yetime gelince: (Ona sakın) kahretme.
Hayrat Neşriyat Meali
O hâlde yetîme gelince, sakın (onu) ezme!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Artık yetime sakın kötü bir muamelede bulunma.
Suat Yıldırım Meali
Öyle ise, sakın yetimi güçsüz bulup hakkını yeme, sakın onu küçümseyip üzme!
Şaban Piriş Meali
Şimdi yetimi hor görme.
İbni Kesir
O halde sakın yetime kahretme.
Seyyid Kutub
Yetime gelince sakın onu üzme,
Tefhim-ul Kuran
Öyleyse, sakın yetimi üzüp kahretme.
Yusuf Ali (English)
Therefore, treat not(6185) the orphan with harshness,*
M. Pickthall (English)
Therefore the orphan oppress not,