Abdullah Parlıyan Meali
Artık o yandaşlarını çağırsın da yardım istesin.
Ahmet Varol Meali
O meclisini (yandaşlarını) çağırsın,*
Ali Bulaç Meali
O zaman da meclisini (yakın çevresini ve yandaşlarını) çağırsın.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
O zaman, kafadarlarını çağırsın,
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Haydi, taraftarlarını çağırsın.
Diyanet Vakfı Meali
15, 16, 17, 18, 19. Hayır, hayır! Eğer vazgeçmezse, derhal onu alnından (perçeminden), o yalancı, günahkâr alından (perçemden) yakalarız (cehenneme atarız). O, hemen gidip meclisini (kendi taraftarlarını) çağırsın. Biz de zebânîleri çağıracağız. Hayır! Ona uyma! Allah'a secde et ve (yalnızca O'na) yaklaş!
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
O zaman o taraftarlarını yardıma çağırsın.
Elmalılı Meali (Orjinal)
O vakıt çağırsın o kurultayını, meclisini
Hasan Basri Çantay Meali
O vakit (durmasın) meclisini da'vet etsin!
Hayrat Neşriyat Meali
O zaman çağırsın (bakalım) meclisini!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Artık, o, encümeni çağırsın.
Suat Yıldırım Meali
İstediği kadar grubunu yardıma çağırsın!
Şaban Piriş Meali
-haydi çağırsın çetesini/meclisini.
İbni Kesir
Öyleyse topluluğunu çağırsın dursun.
Seyyid Kutub
O zaman gitsin de taraftarlarını çağırsın.
Tefhim-ul Kuran
O zaman da meclisini (yakın çevresini ve yandaşlarını) çağırsın.
Yusuf Ali (English)
Then, let him call (for help) to his council(6214) (of comrades):*
M. Pickthall (English)
Then let him call upon his henchmen!