Abdullah Parlıyan Meali
Bize de kitap verildi diyenler, ancak kendilerine açık ve kesin delil geldikten sonra, inanç birlikteliklerini bozdular.
Ahmet Varol Meali
Kendilerine kitap verilenler, ancak onlara apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Ali Bulaç Meali
Kitap ehlinden olanlar, ancak kendilerine apaçık belge geldikten sonra fırkalara ayrıldılar.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Ama, kendilerine kitap verilenler, onlara apaçık belge geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kendilerine kitap verilenler, ancak kendilerine o apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Diyanet Vakfı Meali
Kendilerine kitap verilenler ancak o açık delil (Peygamber) kendilerine geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Kitap ehli, ancak kendilerine apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Böyle iken o kitab verilmiş olanlar ancak geldikten sonra ayrıldılar kendilerine o beyyine
Hasan Basri Çantay Meali
Böyle iken kitab verilmiş olan bunlar, ayrılmadı (lar, ayrılmadılar) da ancak kendilerine o apâşikâr hüccet geldikden sonra (ayrıldılar).
Hayrat Neşriyat Meali
Böyleyken o kitab verilenler, ancak kendilerine o apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştü.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Halbuki, kitap verilmiş olanlar; ayrılmış olmadılar, kendilerine o hüccet geldikten sonra tefrikaya düştüler.
Suat Yıldırım Meali
Ehl-i kitap mensupları, o kesin delil gelinceye kadar bu konuda ihtilaf etmemişlerdi. [2, 213-253; 3, 19; 5, 44-50; 10, 93; 42, 13-15]*
Şaban Piriş Meali
Kendilerine kitap verilenler, ancak kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra ayrılığa düştüler.
İbni Kesir
Ama kitab verilmiş olanlar, kendilerine apaçık huccetler geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Seyyid Kutub
Ama, kendilerine kitab verilenler, onlara apaçık belge geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Tefhim-ul Kuran
Kitap ehlinden olanlar, ancak kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra fırkalara ayrıldılar.
Yusuf Ali (English)
Nor did the People of the Book make schisms,(6227) until after there came to them Clear Evidence.*
M. Pickthall (English)
Nor were the People of the Scripture divided until after the clear proof came unto them.