Abdullah Parlıyan Meali
Bilmez mi ki, ahiret günü herkes mezarından ayağa kalkıp dışarı çıktığında
Ahmet Varol Meali
Bilmez mi ki, kabirlerde olanlar dışarı çıkarıldığı,
Ali Bulaç Meali
Yine de bilmeyecek mi? Kabirlerde olanların 'deşilip dışa atıldığı,'
Diyanet İşleri Meali (Eski)
9,10. İnsan, kabirlerde bulunanların çıkarılacağı ve kalblerde olanların ortaya konulacağı bir zamanın geleceğini bilmez mi?
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
9,10,11. Acaba o bilmiyor mu ki, kabirlerde bulunanlar çıkarıldığı ve kalplerdeki ortaya konulduğu zaman, işte o gün onların Rabbi kendilerinin her hâlinden mutlaka haberdardır.
Diyanet Vakfı Meali
9, 10, 11. Kabirlerde bulunanlar diriltilip dışarı atıldığı ve kalplerde gizlenenler ortaya konduğu zaman insan (halinin ne olacağını) düşünmez mi? Şüphesiz Rableri o gün onlardan tamamıyle haberdardır.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Bilmiyor mu ki, kabirlerin içindekiler fırlatılacak.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Fakat bilmiyecek mi? Deşlidiği zaman o kabirdekiler
Hasan Basri Çantay Meali
Haalâ o, (hakıykatı görüp) bilmeyecek mi, kabirlerin içindekiler (eşilib) çıkarıldığı zaman,
Hayrat Neşriyat Meali
9,10,11. Fakat (insan) bilmez mi ki, kabirlerin içinde bulunanlar (diriltilip dışarı)çıkarıldığı ve sînelerde bulunan (sır)lar ortaya konulduğu zaman, şübhesiz Rableri o gün onlar(ın her yaptıkların)dan elbette hakkıyla haberdar olandır.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Bilmez mi ki, kabirlerde olanlar fırlatılacakları zaman,
Suat Yıldırım Meali
9, 10. Peki o insan, kendisinin ve malının âkıbetini hâlâ bilip anlamayacak mı? Kabirlerde olanlar diriltilip dışarı atıldığı zaman, sinelerin içinde bulunan her şey derlenip ortaya konulduğu zaman,
Şaban Piriş Meali
Hala bilmiyor mu? Mezardakilerin dışa çıkarıldığında ..
İbni Kesir
Yoksa bilmez mi kabirdekilerin çıkarılacağı zamanı?
Seyyid Kutub
Bilmez mi o, kabirlerde olanlar dışarı atıldığı,
Tefhim-ul Kuran
Yine de bilmeyecek mi? Kabirlerde olanların deşilip dışa atıldığı,
Yusuf Ali (English)
Does he not know,- when that which is in the graves is scattered abroad(6249)*
M. Pickthall (English)
Knoweth he not that, when the contents of the graves are poured forth