Abdullah Parlıyan Meali
Ona ne malı, ne de kazancı bir yarar sağlamadı. Allah'ın bu dünyada ve ahirette vereceği azabından kurtaramadı. Mal, mülk, çevre ve imkanlarının hiçbir faydası olmadı.
Ahmet Varol Meali
Malı ve kazandığı ona bir yarar sağlamadı.
Ali Bulaç Meali
Malı ve kazandıkları kendisine bir yarar sağlamadı.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Malı ve kazandığı kendisine fayda vermedi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı.
Diyanet Vakfı Meali
1, 2, 3, 4, 5. Ebu Leheb'in iki eli kurusun! Kurudu da. Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi. O, alevli bir ateşte yanacak. Odun taşıyıcı olarak ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde karısı da (ateşe girecek).
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Ne malı ne de kazandığı onu kurtaramadı.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Ne malı fâide verdi ona ne kazandığı
Hasan Basri Çantay Meali
Ona ne malı, ne kazandığı fâide vermedi.
Hayrat Neşriyat Meali
Ona, ne malı fayda verdi ne de kazandığı!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ona ne malı bir zenginlik verdi ve ne de kazandığı şey.
Suat Yıldırım Meali
Ona ne malı, ne de yaptığı işler fayda verdi!
Şaban Piriş Meali
Ona, malı ve kazandıkları fayda vermedi.
İbni Kesir
Malı ve kazandığı ona fayda vermedi.
Seyyid Kutub
Malı ve kazandığı kendisine fayda vermedi.
Tefhim-ul Kuran
Malı da, kazandıkları da kendisine bir yarar sağlamadı.
Yusuf Ali (English)
No profit to him from all his wealth, and all his gains!
M. Pickthall (English)
His wealth and gains will not exempt him.