Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Yeşil ve barış dolu bir dünya için yeni bir stratejik kültür nasıl olmalı?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Soru Detayı

- Yakında bir konferansta sunum yapmak istiyorum. “Asya Bölgesi Genç Liderler Forumu” ismi altında ünlü bir kuruluş. Programda her türlu dinden ve fikirden katılımcı olacak ve ben de İslam bakış acısıyla meseleyi anlatmak istiyorum. Programın konusu; “Yeşil ve Barış Dolu Bir Dünya İçin Yeni Bir Stratejik Kültür Nasıl Olmalı?” Bazı örnekler verirseniz çok sevinirim.

Değerli kardeşimiz

Çok geniş ve kapsamlı olan bu konuya bazı temel kuralları ifade edecek birkaç ayet ve hadisin meallerini vermeyi uygun görüyoruz:

“Ey iman edenler! Hepiniz toptan barış ve selamete girin de şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o sizin aranızı açan belli bir düşmandır.” (Bakara 2/208)

“Peygamber Rabbi tarafından kendisine ne indirildi ise ona iman etti müminler de! Onlardan her biri Allah’a meleklerine kitaplarına ve peygamberlerine iman etti. 'O’nun resullerinden hiç birini diğerinden ayırt etmeyiz.' dediler ve eklediler: 'İşittik ve itaat ettik ey Rabbimiz affını dileriz dönüşümüz Sanadır.'”(Bakara 2/285)

 “De ki: 'Ey Ehl-i kitap! Bizimle sizin aramızda birleşeceğimiz müşterek ve âdil şu sözde karar kılalım: Allah’tan başkasına ibadet etmeyelim. O’na hiçbir şeyi şerik koşmayalım kimimiz kimimizi Allah’tan başka rab edinmesin.' Eğer bu dâveti reddederlerse: 'Bizim Allah’ın emirlerine itaat eden müminler olduğumuza şahid olun!' deyin.”(Âl-i İmran 3/64)

“Hepiniz toptan Allah’ın ipine (dinine) sımsıkı sarılın bölünüp ayrılmayın. Allah’ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah kalplerinizi birbirine ısındırmış ve onun lütfu ile kardeş oluvermiştiniz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oraya düşmekten de sizi O kurtarmıştı. Allah size âyetlerini böylece açıklıyor ta ki doğru yola eresiniz.”(Âl-i İmran 3/103)

“Zulmedenleri hariç Ehl-i kitab ile en güzel olan şeklin dışında bir tarzda mücadele etmeyin ve onlara şöyle deyin: 'Biz hem bize indirilen kitaba hem size indirilen kitaba iman ettik. Bizim İlahımız da sizin İlahınız da bir ve aynı İlahtır ve biz O’na gönülden teslim olduk.'(Ankebut 29/46)

- Bediüzzaman Said Nursi bu ayette olduğu gibi Kur’an’da defalarca zikredilen “Ehle’l-Kitab = Kitab ehli” kavramına gerçekten çok güzel ve pek orijinal bir yorum getirmiştir. Kur’an’da bu kavram Tevrat ve İncil gibi semavî kitaplara sahip olan semavî din mensupları için kullanılmıştır. Bununla kitap ehli olan insanların diğer insanlardan farklı oldukları daha bilgili daha görgülü -deyim yerindeyse- daha tahsilli olduklarına işaret edilmiştir. İşte Bediüzzaman “Kitab” sözcüğünün bu etimolojik manasını dikkate alarak şöyle bir yorum getirmiştir:

“Kur'anın (i’caz yönlerinden biri de) şebabetidir. Her asırda taze nâzil oluyor gibi tazeliğini gençliğini muhafaza ediyor. Evet Kur'an bir hutbe-i ezeliye olarak umum asırlardaki umum tabakat-ı beşeriyeye birden hitab ettiği için öyle daimî bir şebabeti bulunmak lâzımdır. Hem de öyle görülmüş ve görünüyor…"

"Evet en ziyade kendine güvenen ve Kur'anın sözlerine karşı kulağını kapayan şu asr-ı hazır ve şu asrın Ehl-i kitab insanları   Kur'anın 'Ey Ehl-i kitab Ey Ehl-i kitab' hitab-ı mürşidanesine o kadar muhtaçtır ki güya o hitab doğrudan doğruya şu asra müteveccihtir ve 'Yâ ehlel-kitab' lafzı 'Yâ ehlel-mekteb' manasını dahi tazammun eder."

"Bütün şiddetiyle bütün tazeliğiyle bütün şebabetiyle 'De ki: Ey Ehl-i kitap! Gelin bizimle sizin aramızda birleşeceğimiz müşterek ve âdil bir sözde karar kılalım. O’na hiçbir şeyi şerik koşmayalım kimimiz kimimizi Allah’tan başka rab edinmesin…' deyin (Âl-i İmran 3/64) sayhasını âlemin aktarına savuruyor." (Nursi Sözler Envar Neşriyat İstanbul 1994 s. 407).

“Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir kadından yarattık. Birbirinizi tanıyıp sahip çıkmanız için milletlere sülâlelere ayırdık. Şunu unutmayın ki Allah’ın nazarında en değerli en üstün olanınız takvâda (Allah’a saygı göstermede) en ileri olandır. Muhakkak ki Allah her şeyi mükemmelen bilir her şeyden hakkıyla haberdardır.”(Hucurat 49/13)

mealindeki ayette insanların bir tarağı dişleri gibi eşit olduğu hiçbir ırkın diğer bir ırktan bir insanın diğer bir insandan daha üstün olmadığı açık ve net olarak ifade edilmiştir.

“İnsanlar bir tarağın dişleri gibi eşittir. Üstünlük ancak  ibadet ve Allah’a yapılan kullukla ölçülür. Senin kendisine gösterdiğin saygı kadar sana saygı göstermeyen kimseyle arkadaş olma.”(Kenzu’l-Ummal h. no: 24822)

“Allah’a imandan sonra aklın başı insanlarla iyi geçinmektir."(Kenzu’l-Ummal h. no: 7171)

"İnsanlarla iyi geçinmek sadakadır.”(Kenzu’l-Ummal 7172)

" İşte hayat-ı şahsiyece bu derece muzır olan adavete ve fikr-i intikama -eğer şahsını seversen- yol verme ki kalbine girsin. Eğer kalbine girmiş ise onun sözünü dinleme. Bak hakikatbîn olan Hâfız-ı Şirazî'yi dinle:

دُنْيَا نَه مَتَاعِيسْتِى كِه اَرْزَدْ بَنِزَاعِى  Yani: 'Dünya öyle bir meta' değil ki bir nizaa değsin.' Çünkü fâni ve geçici olduğundan kıymetsizdir. Koca dünya böyle ise dünyanın cüz'î işleri ne kadar ehemmiyetsiz olduğunu anlarsın!.. Hem demiş:

آسَايِشِ دُو گِيتِى تَفْسِيرِ اِينْ دُو حَرْفَسْتْ
بَادُوسِتَانْ مُرُوَّتْ بَادُشْمَنَانْ مُدَارَا

"Yani: İki cihanın rahat ve selâmetini iki harf tefsir eder kazandırır: Dostlarına karşı mürüvvetkârane muaşeret ve düşmanlarına sulhkârane muamele etmektir."(Mektubat 266-26)

İlave bilgi için tıklayınız:

AĞAÇ...

İslamın sevgi barış ve hoşgörü dini olduğuna dair örnekler verir misiniz?

İncil'i özetle deseler 'sevgi' derim. Kur'an'ı özetle deseler düşmanlık derim...

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi