Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

İslam cezalarının uygulanması; eski zamanda bir suç islendiğinde ölüm cezası çok kolay verilirdi mesela cinayet için veya zina için vs... Bu davranış neden bizim dinimiz tarafından desteklendi? Böyle olunca kulun tövbe şansı kesilmiyor mu?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Cevap

Değerli kardeşimiz

Kim demiş İslam hukukuna göre ölüm cezaları ya da diğer cezalar kolay verilir!..

Tarihte İslam namına yapılan hataların sorumlusu elbette İslam olmayacaktır. Bu asırda hukuk namına kanun namına yapılan zulümlerin haddi hesabı yoktur. Bütün bu zulümleri mevcut kanunlara yüklemek doğru olur mu?

Şimdi söyleyeceklerimiz kısaca sorudaki bütün noktaları aydınlatmaya yönelik olacaktır. Zina suçuna biçilen ceza bizzat Kur'an'da "nekal" olarak yani ağırlaştırılmış bir ceza olarak değerlendirilmiştir. Maksat sosyal toplumsal ailevî huzuru bozan ahlakî-bulaşıcı virüsleri cemiyetten tamamen temizlemek..

Elbette Allah her şeyi en iyi bilir.Bununla beraber zina suçunun tespit edilmesi dört âdil şahidin cinsi ilişkiyi gözleriyle gördüklerine dair beyanatlarına bağlanmıştır. Bunun anlamı şudur: bu konuda hiç kimse dedikodu etmesin ağzını açmasın... Aksi taktirde şahitler müfteri muamelesini görecekler. Hatta bir eksiğiyle üç şahit bile olsa üçü de iftira suçundan seksen değneği hak edecektir...

Bu tedbir bir yandan toplumu rahatsız eden dedikoduları önleyecek diğer yandan şayet gerçekten bir suç işlenmişse sahibine tövbe kapısını açık bırakmış olacak. Nitekim adamın biri (Maiz el-Eslemî. bk. Tirmizi hudud 5) Hz. Peygamber (a.s.m)'e gelerek zina yaptığını üç defa itiraf etmiş Hz. Peygamber (asm) her defasında onu dinlemeyip yüzünü başka tarafa çevirmiş. Nihayet adam dördüncü defa aynı suçu itiraf edince bu kez rahmet peygamberi "Sende delilik var mı?" diye sormuş. Adam "Yok" deyince hak ettiği cezayı vermiştir. (Buharî Hudud 25)

Bu hadis bize açıkça İslam toleransını kişinin suçunu gizlemesi durumunda ona toleranslı davranılacağını göstermektedir. Ancak iş bizzat mahkeme kayıtlarında sabit olduktan sonra Allah'ın o konudaki emirlerini yerine getirmek gerekir. Aslında cezalar dahi günahlara kefaret olan birer tövbe hükmündedir.(Tirmizî Hudud 12). Dinimizde bu tür toleransların gösterilmesine âmirdir. Nitekim bir hadiste bu husus şöyle vurgulanmıştır:

"Kim bir Müslüman'ın kusurunu örterse Allah da kıyamet günü -bir rivayette dünya ve ahirette- onun kusurlarını örter." (Tirmizî Hudud 3).

Kısas ise Kur'an'a göre hayat fışkırtan bir cezadır:

"Ey ince düşünebilen akıl sahipleri kısasta sizin için hayat vardır."(Bakara 2/179).

Gerçekten adaletle bu hüküm uygulansa pek çok hayat kurtulur. Çünkü ölüm cezasında büyük bir caydırıcı güç vardır. Bu prensip hakkıyla ve adaletle uygulansa hiç kimse korkusundan başkasını öldürmez ve ölüremez. Böylece başkası ölümden kurtulup hayat bulduğu gibi kendisi de cinayet işlemediği için onun da hayatı kurtulur. İki gün sonra hapisten çıkacağını düşünen ve Allah korkusu da nedir bilmeyen kimselerin cinayetten elini neyle çektirebilirsiniz?

"Bir insan öldüren bütün insanları öldürmüş gibidir. Bir hayatı kurtaran bütün hayatları kurtarmış gibidir."(Maide 5/32)

ayetine iman eden bir insan kolay kolay adam öldürmediği gibi buna inanan bir yargıç da bu konuda karar verip kalem kırmak için bin defa düşünecektir.

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi