"​Keçeden yapılmış küçük bir Türk çadırının içindeydi. Çadırın bir perdesi vardı. Aişe (radıyallahu anhâ) ile bizim aramızda bu perdeden başka bir şey yoktu. Ben Hz. Aişe'nin üzerinde gül renginde bir zıbın gördüm." [Buhârî Hacc 64)
- Bu hadiste zıbın derken neyi kastediyor. Bizim bildiğimiz zıbın mı?
- Eğer öyleyse tesettürsüz görmüş olmuyor mu?

Değerli kardeşimiz

TDK sözlüğünde ZIBIN kelimesi şöyle  açıklanmıştır (Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğünde de aynı şeyler yazılı):

- Kadınların giydikleri kolsuz dış gömleği.
- İç yeleği.
- El tezgâhlarında dokunan kalın bezlerden yapılan astarsız ceket.
- Yelek.
- Kadın giysisi.
- Kadınların giydiği üçetek giysi.
- Mintan.
- Önü açık çocuk giysisi.
- İki etekli uzun giysi.
- Kısa kollu iç gömleği.
- Kısa ceket.
- Paçaları dar erkek donu.
- Şalvar.

-Bu kelimenin hadisteki Arapçası  “Dir’an Müverreden” şeklindedir. 

Müverred: Gül rengi demektir. Dir’an: Kamîs yani gömlek olarak açıklanmıştır. (bk. İbn Hacer Fethu’l-Bari 3/481)

-  Ata’nın Hz. Aişe’yi böyle görmesi kasti değil bir tesadüf eseri olmuştur. (İbn Hacer a.g.y)

- Diğer bir rivayette Hz. Aişe’yi bu şekilde gördüğünü söyleyen Ata “Ben o zaman çocuktum.”(Abdurrezzak el-Musannef 5/66) demiş olduğu ilavesi de vardır. (İbn Hacer a.g.y)

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi