Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Elbette böyle kadınlar her dönemde olabilir. Cahiliye döneminde de bunlardan olmakla beraber çok azınlıkta idiler.
Evet Cahiliye döneminde asil ve zengin kimselerin kızları ve eşleri bir şahsiyete sahip olup itibarlı sayılırlardı. Bunun dışındaki büyük çoğunluğu ezilen ve cariye olarak kullanılanlar teşkil etmekteydi.
Erkeklere oranla kadınların hiçbir hakkı yoktu. Cahiliye döneminde genelde orta ve aşağı tabakalarda kadının hiçbir önemi ve rolü yoktu. Bu durum zaten doğuşta başlıyordu. Bir adamın erkek çocuğu dünyaya gelirse sevinir şenlik yapar; kız çocuğu doğarsa utanır ve bir suç işlemiş konuma düşerdi. Özellikle aşağı tabakalarda kadının kocası yanındaki değeri onun mülkiyetinde olan malların değerinden fazla değildi.
Kadına değer verilmez hak ve hukuku tanınmaz âdeta bir eşya gibi telakki edilip miras alınırdı. Biri vefat edip hanımı dul kalınca ölenin varislerinden gözü açık biri hemen elbisesini kadının üzerine atardı. Kadın daha önce kaçıp bu hâlden kurtulamazsa artık onun olurdu. Dilerse mehirsiz olarak onunla evlenir dilerse onu bir başkasıyla evlendirerek mihrini almaya hak kazanır ve kadına bundan bir şey vermezdi. Dilerse kocasından kendisine kalan mirası elinden almak için onu evlenmekten menederdi.
İslam geldikten sonra inen ayette:
"Ey inananlar! Kadınlara zorla mirascı olmaya kalkmanız size helâl değildir."(Nisâ 4/19)
buyurulmuş ve bu kötü âdet kaldırılmıştır. (bk. Şevkânî Fethu'l-Kadir 1/440)
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi