Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:
"Abdullah İbnu Sa'd İbni Ebi's-Sarh Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e kâtiplik yapıyordu. Şeytan ayağını kaydırdı; adam irtidâd ederek kâfirlere sığındı. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Fetih günü onun öldürülmesini emretti. Ancak Hz. Osman (radıyallahu anh) onu himayesi altına aldı. Resûlullah da bu himayeyi tanıdı." [Ebu Dâvud Hudud 1 (4358); Nesâî Tahrimu'd-Dem 15 (7 107)]
Bu hadis tefsir bölümünde Nahl sûresinin tefsiri sırasında Nesâî rivayeti olarak daha uzun bir hadiste geçmiştir.
"Kim iman ettikten sonra Allah'ı inkâr ederse -kalbi iman ile dolu olduğu halde (inkâra) zorlanan başka- fakat kim kalbini kâfirliğe açarsa işte Allah'ın gazabı bunlaradır; onlar için büyük bir azap vardır." (Nahl 16/106)
Mukatil der ki: "Kim imanından sonra Allah'ı tanımaz kâfir olur ve fakat sinesini küfre açarsa Allah'ın gazabı onların başınadır." âyet-i kerimesi Abdullah ibn Sa'd ibn Şarh el-Kuraşî Mikyes ibn Subâbe (veya Dubâbe) Abdullah ibn Enes ibn Hatal Tu'me ibn Ubeyrık Kays ibnu'l-Velîd ibnu'l-Muğîra ve Kays İbnu'l-Fâkih el-Mahzûrnî hakkında nazil olmuştur. (İbnu'l-Cevzî Zâdu'l-Mesîr fi İlmi't-Tefsîr IV / 495; Kurtubî el-Câmiu li-Ahkâmi'l-Kur'ân Xl / 18; Bedreddin Çetiner Esbab-ı Nüzul Çağrı Yayınları: 2/550-552)
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi