Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Kabil Habili öldürdükten onra Âdem Aleyhisselâm Kabil'e:
"Git! Artık sen hiç bir zaman korkutulmaktan uzak kalmayacak gördüğün hiç bir kimseden de güvenlikte ve selâmette olmayacaksın!" dedi.
Kabil; kendisiyle birlikte doğan kızın elinden tutarak Nevz dağından inip Yemen topraklarından Aden'e gitti. Burada nesli çoğaldı.
Kabil'in Âkibeti:
Kabil'in oğullarından Kabil'e rastlayıp da onu taşa tutmayan bir kimse yoktu.
Kabil'in âmâ olan oğlu bir gün Kabil'in yanına kendi oğlu ile birlikte gelip oğlu: "İşte bu baban Kabil!" deyince âmâ hemen bir taş atarak babası Kabil'i öldürdü!
Âmâ'nın oğlu: "Babacığım! Sen babanı öldürdün!" dedi. Âmâ hemen elini kaldırıp oğluna bir şamar indirdi. O da öldü!
Bunun üzerine âmâ "Yazıklar olsun bana! Attığım taşla babamı öldürdüm! İndirdiğim şamarla da oğlumu öldürdüm!" diyerek acındı.
Âdem Aleyhisselâm; Kabil oğullarının zina ve içkiye düştüklerini bozulduklarını görünce de Şit Aleyhisselâmın oğullarına da Kabil oğulları ile evlilik bağlantısı kurmamalarını tavsiye etti.
Peygamberlik Din İbâdet ve Yüce Allah'ın Hak ve Şeriatlarına göre hareket Şit Aleyhisselâm'da ve oğullarında bulundu.
Şit Aleyhisselâmın yurdu Dağın başında; Kabil oğullarının yurdu ise vadinin altında idi.
Şit Aleyhisselâm; Allah'ı takdis ve tenzihden geri durmaz kavmine de; Allah'ın buyruklarını yerine getirmemekten sakınmalarını Allah'ı her türlü noksan eksik sıfatlardan uzak tutmalarını ve dâima iyi işler işlemelerini emrederdi.
Âdem Aleyhisselâmın oğullarından Şit Aleyhisselâmdan başkasının nesli devam etmeyip kesilmiş Şit Aleyhisselâm böylece Ebülbeşer olan Âdem Aleyhisselâmla birlikte bütün insanların soylarının varıp dayandığı soy direği olmuştur.
Kabil oğullarında ötedenberi içki zina düşkünlüğü hayasızlık ve ateşe tapmak gibi türlü kötülükler vardı. Çeşid çeşid çalgı âletleri de edinmişlerdi. Kadın erkek genç ihtiyar sık sık toplanıp davul düdük zurna def çalarlar güler oynarlar nâra atarlardı.
Hattâ onların seslerini dağda oturan Şit oğullarından bazıları duyarlardı. Onların bu meclislerine gençlerinden ziyade yaşlılar düşkündüler. Günah olan her kötülüğü işlemekte birleşmişlerdi.
Zaman uzayınca Şit oğulları da aralarında gereğini titizlikle yerine getire geldikleri Ahd ve mîsaklarını bozdular. İçlerinden yüz erkek oturdukları mukaddes dağlarından inip amuca oğullarının ne yaptıklarını görmek istediler.
Yerd b.Mehlâil bunu haber alınca hemen yanlarına vardı. Onlara "Allah aşkına yapmayınız!" dedi. Atalarının bu husustaki vasiyetini ve kendilerinin yaptıkları And'ı hatırlattı. Kendilerine va'z ve nasihatta bulundu ise de dinlemediler. Oğlu İdris Aleyhisselam ayağa kalkıp:
"İyi biliniz ki içinizden kim Babamız Yerd'i dinlemeyerek dağımızdan inerse biz de onun bir daha dağımıza çıkmasına meydan vermeyiz!" dedi.
Fakat onlar yine de inmekten başkasına yanaşmadılar. Dağdan Kabil oğullarının yanına indiler. Kabil oğullarının kadınları Şis oğullarını yanlarında tutup bırakmadılar.
Bundan sonra Şis oğullarından yüz kişilik ikinci bir erkek kafilesi daha "Kardeşlerimiz ne yapıyorlar?" diyerek dağdan onların yanına indiler. Onları da Kabil oğullarının kadınları tutup bırakmadılar.
Daha sonra bütün Şis oğulları dağdan onların yanına indiler. Azgınlık ve onlarla evlilik yapıldı birbirlerine karıştılar. Kabil oğulları yeryüzünü dolduracak kadar çoğaldılar. Fakat Tufanda hepsi boğulup yok oldular.
Yerd b.Mehlâil vefat edeceği sırada oğulları için bereket duası yaptı. Onları; oturdukları mukaddes dağdan aşağıya inmekten nehy etti.
"Siz her halde er geç aşağı yere ineceksinizdir. İçinizden hanginiz en son inecek olursa Atamız Âdem'in içinde cesedi bulunan tâbutunu indirsin. Sonra da bize tavsiye edildiği gibi onu arzın ortasına yerleştirsin." dedi.
(M. Asım Köksal Peygamberler Tarihi)
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi