Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Selamlaşma ve "Selamün aleyküm" demek konusunda bilgi verir misiniz? Selamın aslının "Salom aleyküm" olduğunu duydum doğru mudur?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Cevap

Değerli kardeşimiz

Selam; Allah'ın (c.c.) 99 güzel isminden biridir. Her çeşit ârıza ve hâdiselerden sâlim kalan; her türlü tehlikelerden kullarını selâmete çıkaran; cennetteki bahtiyar kullarına selâm eden manasındadır. Bu nedenle İslamiyet'ten önce olan bir şeyin İslamiyet'te de devam etmesi diğer peygamberlerin uygulamasının aynen devam ettirilmesidir. Bunları başka milletlere ve kavimlere bağlamak yerine bütün peygamberlerin aynı kaynaktan beslendiğini; aynı vahyi aldıklarını anlamak ve kabul etmek gerekir.

Selam terimi Arapça "selime" kökünden bir mastar olup sözlükte; maddî ve manevî sıkıntılardan kurtulmak barış ve esenliğe kavuşmak demektir. "es-Selamu" isim olarak ise; selam selamet sulh ve güven anlamına gelir. Bir fıkıh terimi olarak selam; karşılaşan iki Müslümanın birbirine yaptıkları dua cümlesinden ibarettir. Selam veren "es-selamu aleyküm (Allah'ın selamı sizin üzerinize olsun)" der selamı alan ise "ve aleykümü's-selam ve rahmetullah (Allah'ın selamı ve rahmeti sizin üzerinize olsun)" diyerek ilaveli duada bulunur.

Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurulur:

"Bir selam ile selamlandığınızda siz de ondan daha güzeli ile selamlayın veya aynı île karşılık verin." (Nisa 4/86.)

Selam aynı zamanda Cenab-ı Hakk'ın doksan dokuz güzel isimlerinden birisidir.

Selamlaşmanın "selam" sözcüğü ile yapılması gerektiğini bildiren pek çok ayet ve hadis vardır. Bunlardan bir kaç tanesini zikredeceğiz:

"Ayetlerimize inananlar sana geldiğinde onlara deki: Size selam olsun." (En'am 6/54.)

"Elçilerimiz (melekler) İbrahim'e müjde getirdiler ve "sana selam olsun" dediler." (Hûd 11/69; örnekler için bk. Meryem 19/15 33 47; Taha 20/47; el-Kasas 28/55; es-Saffat 37/79 109 120 130 181.)

Ahiret hayatında da selamlaşmanın aynı kelimelerle yapılacağı belirtilir.

"Melekler: "Sabrettiğinize karşılık size selam olsun..." derler." "İman edip de iyi işler yapanlar Rablerinin izni ile içinde sonsuza kadar kalacakları altından ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır. Orada birbirleriyle karşılaştıkça söyledikleri söz "selam"dır." (İbrahim 14/23; bk. Yunus 10/10)

"Onlar meleklerin "size selam olsun. Yapmış olduğunuz iyi işlere karşılık cennete girin" diyerek tertemiz bir şekilde canlarını aldıkları kimselerdir." (Nahl 16/32.)

Hadiste "Selam cennet ehlinin selamlaşma şeklidir.» buyurulur (bk. A. Hanbel IV 381)

Yahudiler Medine döneminde Hz. Peygamber (asm) ile karşılaşınca "Sana ölüm olsun." anlamına gelen "Es-samu aleyke" şeklinde selam veriyorlardı. Hz. Peygamber (asm) onların bu kaba selamlarına "aleyküm "(size olsun) diye cevap vermekle yetinir edepli ve yumuşak tavrını değiştirmezdi. Bu arada inen bir ayetle Yahudilerin bu tavrı kınandı ve onların cehenneme girecekleri bildirildi. (bk. Mücadele 58/8.) Ashabı kiramdan kimilerinin Yahudilere aynı sözlerle hatta "ölüm kınama ve lanet size olsun" gibi ilavelerle cevap vermesi üzerine Allahın Rasulü ehli kitapla olan selamlaşmayı şu şekilde belirledi:

"Size Ehl-i kitaptan birisi selam verince "aleyke veya aleykum (sana veya size de olsun)" şeklinde cevap veriniz." (Buharî İsfi'zan 22 Murteddîn 4; Müslim Selam 9 87; Malik Muvatta' Selam 3; A.b. Hanbel II/9 III/99; İbn Kesîr a.g.e. III/462.)

Hz. Peygamber (asm)'in ve ashab-ı kiramın birbirleriyle "es-selamu aleyke" veya "es-selamu aleykum" (Allah'ın selamı sana veya size olsun) sözlerini kullanarak selam verdikleri tevatür derecesine ulaşan hadislerle sabittir. ( bk. Buharî İsti'zan 1 3 28; Tefsiru Süre 33/8; Enbiya 1; Müslim Edeb 37; Ebü Davud Akdıye 21 Libas 24 45; A. b. Hanbel l 85 146.)

Nitekim Allah Teala Adem (a.s)'ı yarattığında ona; "Git meleklere selam ver nasıl selam alacaklarını dinle bu senin ve neslinin selamlaşma örneği olacaktır." dedi. Bunun üzerine Adem (a.s) meleklere; "es-Selamu aleykum (Allah'ın selamı size olsun)" dedi. Onlar da; "es-Selamu aleyke ve rahmetullah (Allah'ın selamı ve rahmeti sana olsun)" diyerek karşılık verdiler. ( Buharî Halku Adem 2 IV 102; Tecrîd Sarîh Terc. IX 46 H. No: 1367; el-Kurtubî a.g.e XX 45.)

Selam başta belirtme takısı olmaksızın "Selamün aleykum" şeklinde de ifade edilebilir. (Buharî İsti'zan 9; A.b. Hanbel I 387.)

Kimi zaman selam yerine "merhaba" denildiği özellikle dışarıdan gelen kimseye karşı "hoş geldin" anlamında bu ifadenin de kullanıldığı nakledilmiştir. (bk. Buharî İman 40 İlm 25 Salat 4; Müslim İman 24 Misafirin 82; İbn Mace Mukaddime 22; Ebu Davud Zekat 6) Merhaba; bolluk ve genişlik dileme başımızın üstünde yerin var .. gibi anlamları kapsar.

"Musafaha" konusunu incelerken Medineli Ensar kadınların biat için toplandıklarında Hz. Ömer'in Selamım "Rasülullah'a ve Rasülullah'ın elçisi Ömer'e merhaba." sözleri ile cevapladıklarını belirtmiştik. Günümüzde kullanılan "hayırlı sabahlar" "hayırlı akşamlar" "iyi günler" "iyi akşamlar" "günaydın" veya "tünaydın" gibi deyimler selam verilenler üzerinde huzur güven ve esenlik meydana getirebilirse de "İslam'a ait selam"ın yerini tutmadığında açıklık vardır. Belki bu deyimler asıl selamlaşmadan sonra dua ve temenni niteliğinde söylenebilir.

Selamı vermek sünnet almak farzdır. Çünkü ayette "Size selam verilince ona ondan daha güzeli ile veya aynı ile karşılık verin." buyurularak selam alma emir siygası ile ifade olunmuştur. Diğer yandan Allah'ın Rasulü Müslümanın Müslüman üzerindeki haklarını sayarken ilkinin verilen selamı almak olduğunu belirtmiştir. (İbn Mace Cenaiz 1; A. b. Hanbel II/332 VI/385.)

Selamın İslam toplumunda yaygınlaştırılmasını emreden Allah elçisi bir hadisinde bunun toplumsal sonucunu şöyle açıklamıştır:

"Ruhumu kudret elinde tutan Allah'a yemin olsun ki siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir ameli size haber vereyim mi? Aranızda selamı yayınız." (Müslim iman 93; Ebu Davud Edeb 131; Tirmizî Sıfatu'l-Kıyame 54 İsti'zan 1; ibn Mace Mukaddime 6; A. b. Hanbel l 165; bk. Buharî Nikah 71 Eşribe 28 İsti'zan 8; Nesaî Cena'iz 53.)

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi