Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Ben küs olduğum kişiyle barışmak istedim benimle konuşmadı.
- Kadir gecesinde küslerin duasının ve tövbesinin kabul olmadığını öğrenince size sormak istedim ben barışmak için elimden geleni yaptım benim üzerimde herhangi bir sorumluluk var mı?
Değerli kardeşimiz
Bu konuda şöyle bir hadis rivayeti vardır:
Hz. Ebu Hureyre’den nakledildiğine göre Peygamber (asm) Efendimiz şöyle buyurdu:
“Cennet kapıları pazartesi ve perşembe günleri açılır. Allah’a şirk koşmayan her kul bağışlanır. Ancak kardeşiyle arasında 'şahna = düşmanlık' bulunan kimse bunun dışında tutulur. (meleklere:) ‘Barışıncaya kadar bu ikisini (bağışlamasını) erteleyin.’ buyurulur.” (Müslim Birr 36)
- Bu sahih hadis rivayetinden anlaşılıyor ki affın dışında kalanlar haklı bir gerekçeyle küs duranlar veya küs durmaya zorlananlar değildir. Bilakis kardeşine karşı kin nefret ve düşmanlık duygularıyla beslenen kimsedir.
- Siz barışmak için gereken adımları attıktan sonra bu konudaki sorumluluktan kurtulmuş olursunuz. Sorumluluk bu küsmeyi sürdüren kimseye ait olacaktır.
Tabii ki bu konuda samimi ciddi ve halis bir niyetle barış işine girişmek gerekir.
Küs durmanın günah olduğuyla ilgili iki hadis-i şerif meali şöyledir
"Birbirinizle ilginizi kesmeyiniz sırt dönmeyiniz kin tutmayınız ve hased etmeyiniz. Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz. Bir müslümanın din kardeşini üç günden fazla terk edip küs durması helal değildir."(Buhârî Edeb 57; Müslim Birr 23)
"Bir Müslümanın din kardeşini üç gün üç geceden fazla terk edip küs durması helal değildir: İki Müslüman karşılaşırlar biri bir tarafa öteki öbür tarafa döner. Halbuki o ikisinin en iyisi önce selam verendir."(Buhârî Edeb 62; Müslim Birr 23)
Günlük dünyevî işler ve ilişkiler sebebiyle birbirine kırılan iki Müslümanın -ciddî bir dini sebep söz konusu olmadığı sürece- en çok üç gün birbirlerinden uzak kalabilecekleri küs durabilecekleri kaidesi böylece ortaya konulmuş olmaktadır.
Bu genel kaideyi hatırlattıktan sonra ilişki kesme ve küs durma olayını bir misalle anlatmakta ve bir gerçeğe dikkat çekmektedir. İki Müslüman birbiriyle yolda belde karşılaştıkları zaman biri yüzünü bir tarafa öteki öbür tarafa çevirir veya yollarını değiştirir ya da birbirlerini görmezden gelirler. Bu aralarındaki kardeşlik hukukunun göz ardı edildiği anlamına gelir.
Bu derece birbirleriyle alakayı selamı sabahı kesmiş olarak en fazla üç gün geçirme hakları vardır. Bilinmesi gereken gerçek şudur:
Herhangi bir sebeple birbirine küsmüş iki Müslüman karşılaştığı zaman kim önce selam verirse hayırlı olan odur.
Müslümanların birbiriyle olan münasebetlerinin yeniden düzelmesini sağlayacak ilk adımı atan ilk sözü söyleyen ilk kez selam veren kişi elbette ötekinden daha hayırlı olacaktır. Çünkü yaptığı iş toplumun tamamına yönelik ilişkileri onarmak ve iyileştirmek demektir. Müslümanlar arası ilişkiler selam ile başlar. Onun için de selamı ilk verenin daha hayırlı olduğu bildirilmiştir.
Her pazartesi ve perşembe günleri kulların amelleri Allah'a arzolunur ve yüce Rabbimiz şirk dışında kalan günahları kullarından dilediklerine bağışlar. Birbiriyle küs iki Müslümanın ameli arzolununca görevli meleklere bunların amellerinin kabulünü aralarını düzelttikleri zamana kadar erteleyin buyurulur. Yani işledikleri iyi kötü bütün amelleri bekletilir kabul ve af muamelesine tabi tutulmaz.
Sevgili Peygamberimizin (asm) haber verdiği bu işlem bir Müslüman için ne kadar ağır bir durumdur. Bu ağır durumdan kurtulmak için yegâne yol dargın olduğu kişilerle derhal barışmaktır. Buna göre:
- Müslümanlık toplumda kardeşliği esas alan bir dindir.
- Müslümanlar birbirleriyle en fazla üç gün üç gece dargın durabilirler.
- Dinî ya da şerî bir sebep varsa o takdirde küslük süresi uzayabilir. Nitekim Hz. Peygamber (asm) hanımlarıyla bir ay kadar ilişkisini kesmiş ve küs durmuştur.
- Küslerin en hayırlısı karşılaştıkları zaman önce selam verendir.
- Birbiriyle dargın olan Müslümanların amelleri barıştıkları zamana kadar ilahi huzurda bekletilir kabul veya af muamelesine tabi tutulmaz.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi