Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Cehennemde yalancılar köpeğe hasetçiler domuza gıybetçiler maymuna çevrilecektir. (Hatem-i Esam)
- Hatem-i Esam kimdir bu anlamda bir sözü olmuş mu?
- Eğer demişse bu sözü nasıl anlamak gerekir?
- Hayvan şeklinde mi yoksa hayvan karakterinde mi?
Değerli kardeşimiz
Cevap 1:
Hatim-i Esam ilk dönem Horasan sufilerindendir.
“Esam”(sağır) lakabını kendisine bir soru sorarken yelleniveren bir kadını mahcubiyetten kurtarmak amacıyla “sesini yükselt” diyerek sağır taklidi yaptığı için aldığı bildirilir.
Hatim Belh’te doğmuş. Birkaç yolculuğu dışında hayatını Horasan ve Mâverâünnehir bölgesinde geçiren Hâtim Horasan şehirlerinde tahsil görmüş şeyhi Şakīk-ı Belhî’den tasavvuf terbiyesini aldıktan sonra Mâverâünnehir’e geçerek uzlete çekilmiş ve müridlerinin eğitimiyle ilgilenmiştir. Bu sebeple onun Horasan’daki tevekkül ağırlıklı tasavvuf anlayışını Mâverâünnehir’e taşıyan kişilerden biri olduğu söylenebilir.
Tasavvuf kaynaklarında Hatim’in hadis ilmiyle de meşgul olduğu ve bazı tabiîlerden hadis rivayet ettiği kaydedilmektedir. (bk. Sülemî Tabakat s. 91-92; Ebû Nuaym Hilye VIII 83)
“Ümmetin Lokmanı” diye tanınan Hatim’in tasavvuf anlayışını üç esasa dayandırdığı söylenebilir: İnsan-dünya ilişkilerinde istikrarlı bir zühd insan-toplum ilişkilerinde iyi niyete dayanan bir davranış biçimi insan-Allah ilişkisinde ihlâs ve samimiyete dayanan bir ibadet.
Allah’a karşı titiz bir kulluğu şeytana karşı da amansız bir düşmanlığı savunurken Hatim cihad kavramına başvurmuştur. Çünkü ona göre müminin bozguna uğratıncaya kadar içindeki şeytanla yapacağı gizli cihad farzları istenen şekliyle yerine getirinceye kadar yapacağı açık cihad ve Allah düşmanlarıyla yapacağı cihad şeklinde üç türlü cihadı vardır. (bk. Sülemî s. 95-96)
Muradı Allah olan müridin bütün çabası da Allah için olmalıdır. Ona göre tövbe günahkarın bu noktadaki gafletinden uyanması Allah’tan utanması ve memeden çıkan süt misali bir daha günahlara geri dönmemesidir. Hatim böyle bir tövbe ile günahtan kurtulan mümin için daima bağlı kalması gereken dört esas belirler:
- Rızkının bir başkasına verilmeyeceğini bilerek Allah’a tevekkül etmek
- Allah’ın gözetiminden bir an bile uzak kalamayacağını bilerek günah işlemekten hayâ etmek
- Kendisi adına bir başkasının yerine getiremeyeceğini bilerek amelleri titizlikle eda etmek
- Ecelinin peşinde olduğunu bilerek her an yakalanacakmış gibi hazırlıklı bulunmak. (Ebu Nuaym 8/73-74)
Hatim’in bazı sözleri erken dönemlerde derlenmiş daha sonraki tasavvuf klasiklerine kaynak teşkil eden bu derlemelerden bir kısmı günümüze kadar gelmiştir.
Cevap 2:
Soruda geçen bilgi Hatim-i Esam’a nisbet edilerek rivayet edilmiştir. (Safuri Nüzhetu’l-Mecalis 1/151)
Ancak bu eserde sağlam bilgiler yanında menkıbelere dair birçok zayıf bilgiler de yer almaktadır.
Şekli ne olursa olsun bu bilginin kesin doğru olduğunu söyleme imkanımız yoktur.
Bu yorumların naklî bir dayanağını ve delilini bulamadık. Hatim de bunu bir hakikat olarak ifade etmemiştir. Mecaz olarak -gıybet ve dedikoduyu maymunun huyu yalan söylemenin köpeğin huyu; hasetçinin bu vasfı da domuzun huyu arasında- bir münasebet düşünerek bu yargıya varmış olabilir.
Özetle -eğer bu rivayet sahih ise- hayvana dönmesi şeklinde değil mecazi olarak hayvanların karakterine bürünme şeklinde anlamanın daha uygun olacağını düşünüyoruz.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi