Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Kınadığımız şeyler ölmeden bizim de başımıza gelir mi?
Değerli kardeşimiz
Önce şunu unutmamak gerekir ki İslam hukuku açısından zina isnadında bulunmak çok riskli bir tutumdur. Çünkü böyle bir isnatta bulunan kimse ya bu işi -fiil halinde suçüstü- görmüş dört şahit getirecek veya iftira cezası olarak seksen sopayı yiyecektir; ahiretteki cezası ise ayrıdır.
İslam dininin bu konuda gayri meşru işin yapıldığını gözle gören dört şehidi şart koşması insanların bu konuyu asla ağızlarına almamalarını “şakk-ı şefe etmemelerini” sağlamaya yöneliktir.
Bir kimseyi suçüstü yapmak için izlemek ve telefon konuşmasıyla böyle bir yargıya varmak Kur’an’ın yasakladığı “tecessüs” ve “suizan” suçunu işlemek manasına gelir.
Bu tür tecessüs ve suizanlar kişinin hak ve hukukunu ihlal olduğu gibi aile içi huzuru dinamitlemek anlamına da gelir.
“Gülme komşuna gelir başına.” atasözü tecrübeye dayalı bir hakikati ifade etmektedir. Bununla beraber burada ister olsun ister olmasın bu dünyada yapılan her günahın öbür dünyada bir karşılığı vardır.
Bu konuyu kapatmak varsa yanlışı düzeltmek için ilgili kişilerle konuşup bir çözüm bulmaya yönelik çabalar sevaplı olur inşallah. Fakat sırf konuşmak için “dedikodu” yapmak hem gıybet hem iftira gibi konularla karşı karşıya kalabiliriz. Bundan derhal tövbe edip ilgili hanımefendiye karşı daha olumlu yaklaşmak gerekir diye düşünüyoruz.
Bu konuda aşağıdaki hadislerden alınacak çok dersler vardır:
“Kim bir (müminin) kardeşinin kusurunu örterse Allah da kıymet günü onun kusurlarını örter.” (Mecmeu’z-zevaid 1/134);
“Kim dünyada bir Müslüman’ın bir kusurunu örterse Allah da hem dünyada hem de ahirette onun kusurlarını örter. Kim de sıkıntıda olan bir kimsenin sıkıntısını giderirse Allah da kıyamet günü sıkıntılarından birini giderir...”(Buhârî Mezâlim 3; Müslim Birr 58).
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi