Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Sıkıntılar için dua ve sabır konusunda bilgi verir misiniz?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Soru Detayı
Kayınvalidemin yanında kalıyorum ve çok aşağılanıyorum. Beni ailemle çok zor ve kısa süre için görüştürüyorlar. İnanın bana onlar için kötü bir şey yapmıyorum. Eşimde sürekli anne ve babasına bakarak bana söz ve şiddetle karşılık veriyor. Sabrediyorum ama dayanamıyorum bazen. Ne yapmalıyım sabır için ve dualarımın gerçekleşmesi için okuyacağım bir dua var mı? Ne yapmalıyım sizce artık ağlamak istemiyorum eşimle mutlu olmak ailemle görüşmek istiyorum..

Değerli kardeşimiz

Allah'tan sabır (oruç) ve namaz ile yardım dilemenizi tavsiye ederiz.

İnsan maruz kaldığı sıkıntılı tekdirlere nefsinin isyan etmeyip itaat etmesi için duâ etmeli hakkında hayırlısını dilemelidir. Peygamberimiz (asm) böyle sıkıntı içinde kalan kimseye dua tavsiye buyurmuştur. Onu okumalı Allah'a teslim olmalıyız. Duâ şöyledir:

"Bismillâhi alâ nefsi ve mâlî ve dînî. Allahümme raddınî bi-kadâike ve bârik lî fîmâ kuddire lî hattâ lâ uhibbe ta'cîle mâ ahhartehu ve te'hîra mâ acceltehu."

"Allah'ım senin ismine malımı dinimi ve nefsimi emanet ediyorum. Allah'ım hükmüne beni razı kıl kaderimde olanı bana mübarek kıl ki te'hir ettiğinin acelesini acele ettiğinin de te'hirini istemeyeyim. Nefsimin isyanını önle teslimini sağla."

Allah'a içinizden geldiği gibi dua edebilirsiniz. Ama duaların kabul olması için bazı hususlara dikkat etmek gerekir.

- Evvela dua kabul çerçevesi dahilinde olacak.
Sonra samimi ve günahsız bir ağızla olacaktır.
Mümkünse abdestli ve helal lokma alınmak suretiyle bereketlenecektir.
Mübarek mevkilerde özellikle mescit ve camilerde
- Mübarek zamanlarda özellikle ramazan ayı ve Kadir Gecesi Berat Gecesi gibi mübarek gecelerde
- Namazlardan sonra özellikle sabah namazından sonra dua edilmesi

kabule karin olması hikmet-i ilahiye ve rahmet-i ilahiyece matluptur. Bu şartlardan uzaklaşıldığı taktirde de duanın tesiri azalacaktır.

Onların verdiği sıkıntılara sabretmekle günahlarınızın affedileceğini ve sevap kazanacağınızı düşünün. Size neden sıkıntı verdiklerinin gerçek sebebini bulmaya çalışarak o hususlara dikkat ediniz.

Sabır ruhun bir melekesidir güzel bir huydur. Tahammülü zor ve nefse ağır gelen şeylere katlanmak ancak sabır ile olur. Bir hakkı müdafaa ve muhafaza etmek için gösterilen sebat sabretmekle mümkündür. Allah'ın emirlerini yerine getirmek aklın ve dinin hoş görmediği ve nefsin meşrû olmayan istek ve arzularına mukavemet edebilmek hayatta elde olmadan başa gelen ve insana büyük elem ve keder veren bela ve musîbetlere karşı koyabilmek ve bunların üstesinden gelebilmek için sabırlı olmak ve sabretmeye alışmak lazımdır.

Bütün faziletlerin anası hayatta muvaffak olmanın ve kemale ermenin sırrı bu güzel özelliktir. Her türlü rezaletin sebebi sabırsızlık veya gerektiği kadar sabır gösterememektir. Sabır her faziletin üstünde bir değer taşır.

"Şüphesiz Allah Teâlâ sabredenlerle beraberdir." (Bakara 2/153 155)

Sabrın sonu selamettir başarıdır. Sabır acıdır. Fakat sonucu tatlıdır. Peygamber Efendimiz

"Sabır bir ışıktır." (Müslim Taharet 1) buyurarak sabrın nice güzellikleri görmeye vesile olacağına dikkat çekmiştir.

Büyüklerimiz de:

"Sabreden başarıya ulaşır' ;
"Sabır başarının anahtarıdır";
"Sabır cennet hazinelerinden bir hazinedir";

 

diyerek sabrın faziletini anlatmışlar.

Ayrıca Hz. Peygamber (asm);

"Sabır acı bir olayın yaptığı sarsıntıya karşı ilk anda gösterilen tahammüldür."(Buhârî Cenâiz 32)

sözüyle bir felaketle ilk karşılaştığı zamandaki sabrın önemini vurgulamıştır.

Sabretmek mahkûmiyete meskenete ve zillete razı olmak haksız tecavüzlere insan haysiyetine gölge düşürecek saldırılara katlanmak ve bunlara ses çıkarmamak anlamına gelmez. Çünkü meşru olmayan şeylere karşı sabretmek caîz değildir. Bunlara karşı içten elem duymak ve bunlarla mücadele etmek gerekir. İnsanan kendi gücü ve iradesiyle üstesinden gelebileceği kötülüklere katlanması ya da karşılayabileceği ihtiyaçları karşısında gevşemesi sabır değil acizlik ve tembelliktir. Rasulullah (asm);

"Ya Rabbi! Acizlikten ve tenbellikten sana sığınırım." (Buhari Cihad 25)

diye dua etmiştir.

Bazı sıkıntılar vardır ki kulun irade ve gücünü aşar. Böyle felaketler başa geldiği zaman heyecana kapılmadan ve şikayet etmeden takdir-i ilâhiye razı olup sabretmek müminlerin özelliklerindendir. Nitekim Cenab-ı Allah Kur'an-ı Kerim'de sabr-ı cemili (güzel sabır) emretmektedir. (Yusuf 12/18). Rasulullah (asm) 

"Sabr-ı cemil şikayet edilmeyen sabırdır." (Beyhaki Şuabul İman Hadis Nu. 9603)

buyurmuştur.

Kur'ân-ı Kerim'in yetmişten fazla âyetinde zikredilen sabır insan tabiatına aykırı olan zorunlu hallere uymak ve güçlüklere karşı koymak demektir. Sabrın gâyesi beklenmedik olaylar içine düşülen güçlükler karşısında tedirgin olmamak paniğe kapılmamak ve tahammül göstermektir. Allah Teâlâ sabredenlere mükâfatını hesapsızca vereceğini müjdelemiş ve onları övmüştür.

Müminler çoğu zaman sırf inandıkları için Allah düşmanlarının zulüm ve kötülüklerine hedef olurlar; çeşitli işkencelere uğrar onlarla savaşmak zorunda kalırlar. İşte bu durumda sabır müminin güç kaynağı imanının koruyucusudur. Hz. Musâ (as)'ya inananlara Firavun eziyet etmek isteyince onlar:

"Ey Rabbimiz üzerimize sabır yağdır ve bizi Müslüman olarak öldür." (Â'raf 7/126)

diye duâ etmişlerdi. Sevgili Peygamberimiz (asm) ve ilk Müslümanların yapılan işkence ve eziyetlere nasıl sabır ve tahammül gösterdikleri bilinen bir husustur.

İbadetlerin nefsimize ağır gelen yönleri de sabırla hafifler. Böylece huzur içinde günde beş vakit namaz kılar sıcak yaz günlerinde hiçbir sıkıntı duymadan oruç tutarız. Diğer ibadetler ve ahlâkî davranışlarda böyledir. Aşağıdaki âyetler bunu göstermektedir:

"Her kim sabreder ve suç bağışlarsa bu hareket arzu edilen en iyi işlerdendir." (Şurâ 42/43)

"İçinizden mücahitleri ve sabredenleri belirtelim diye sizleri mutlaka imtihan ederiz. Haberlerinizi de denetleriz." (Muhammed 47/31).

Çoğu zaman insan nefsine uyar; Allah Teâlâ'nın emirlerine uyup yasaklarından kaçınmak ona zor gelir nefse hoş gelen fena arzularını tatmin etmek ister iyilik ve faziletlerden kaçınır. Meselâ; cebindeki parasını eğlence ve zevkleri için harcamak bir yoksula vermekten daha hoş gelir. Bir çocuk için oyun oynamak ders çalışmaktan daha ilgi çekici görünür. Gezip tozmak çalışıp kazanmaya tercih edilir.

İşte bu durumda insanın kendisine zor gelse bile iyi olanı faydalı olanı seçmesi sabır ve tahammülle onu yerine getirmeye çalışması çok güzel bir davranıştır.

Ayrıca insanlar hayat boyunca bolluk veya yokluk içinde kalabilir sağlıklı iken hastalanır sel deprem yangın gibi felâketlerle karşılaşabilir; bütün bu durumlarda insanın en büyük dayanağı sabırdır. Aksine davranış insanı Allah Teâlâ'ya isyana ve nankörlüğe sürükler. Cenab-ı Hak bu konuda şöyle buyurmuştur:

"... Doğrusu kim Allah'tan korkar ve düştüğü felâkete sabrederse; muhakkak ki Allah iyilik edenlerin mükafatını boşa çıkarmaz." (Yusuf 12/90).

Peygamberler sabrın en büyük örnekleridir. Çünkü onlar bütün güçlükleri sabırla karşılamışlardır. Dileğimiz Allah (c.c.)'ın bizi "belâlarına çok sabreden ve nimetlerine çok şükreden" kullarından eylemesi olmalıdır (İbrahim 14/5).

Sabrın sonu selâmettir. Sabır iman ve ibadetin ilim ve hikmetin kısaca bütün faziletlerin başıdır. Sabırlı insan iyi insandır. İyi işler yapıp birbirine hakkı ve sabrı tavsiye edenlerin kurtuluşa ereceklerini Allah Teâlâ haber vermiştir. Sabır zafere giden yoldur (el-Asr 103/1-3).

Peygamber Efendimiz buyuruyor:

"Sabır ve tahammül gösteren kimseyi Cenab-ı Hak sabırlı kılar. Sabırdan daha hayırlı ve geniş bir nimet hiçbir kimseye verilmemiştir." (Tirmizi Birr 76).

"Hoşlanmadığın şeye sabretmende büyük fayda vardır." (Ahmed b. Hanbel Müsned I/307)

Ayrıca Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:

"Muhakkak sizi biraz korku biraz açlık ve mallardan canlardan ürünlerden biraz eksiltmekle deneriz; sabredenleri müjdele." (Bakara 2/155).

Bu ve benzeri âyetlerden Allah Teâlâ'nın insanları çeşitli sıkıntılara uğratarak imtihan ettiğini ve bu imtihanı sabredenlerin kazandığım öğreniyoruz.

Sabırla bütün zorluklar halledilmekte her türlü engel aşılmaktadır. Onun için atalarımız: "Sabırla koruk helva olur." demişlerdir.

Hz. Peygamber (asm) şöyle buyuruyor:

"Müminin işi hayrete şayandır. Zira işinin hepsi onun için hayırlıdır. Bu özellik yalnız mümine özgüdür. Zira sevinirse şükreder. Bu ise onun için hayırlıdır. Başına belâ gelirse sabreder. Bu da onun için hayırlıdır." (Riyâzü's-Sâlihin I/54).

Bizim için mutlaka hayırlı olduğuna inandığımız sabır bütün peygamberlerin ortak sıfatıdır. Allah'ın dinini tebliğ ederken hepsi çeşitli sıkıntılara uğramış kendilerine eziyet edilmiş yurtlarından çıkarılmış. Hükümdarlar tarafından zindana atılmış ama onlar daima sabretmişlerdi. Kur'an-ı Kerim'de peygamberlerin sabrını dile getiren pek çok ayet-i kerime vardır. Rasulullahın hayatı ise baştan sona en güzel sabır örnekleri ile doludur. Bu sebeple her Müslümana düşen görev kurtuluşun sabırda olduğunu düşünerek Allah'tan sabır dilemek ve sabırlı olmaktır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet