Değerli kardeşimiz
İslam milletin varlığını teşkil eden aile hayatının mesut ve huzurlu olması için gerçek ve keskin hükümler beyan etmiştir. Bir milletin huzuru terakki ve tealisi o milletin bireylerini teşkil eden aile ocaklarının huzur ve saadetine bağlıdır. Binaenaleyh ailenin çatısını teşkil eden ev reisi erkek ile medeniyet ve terakkinin tamamlayıcı unsuru ve erkeğin felaketini önlemeye sebep olan ev hanımı olan kadındır.
Aile bireyleri olan karı ile kocanın geçimsizlik yapmamaları ve birbirlerine sevgili ve saygılı olarak yaşamaları için şu hususlara riayet etmeleri şarttır:
1. Kadın erkeği aile ve ev reisi olarak tanıması ve bilimesi lazımdır. Bu bir dini ahlaki ve ilahi hükümdür. Bir geminin iki kaptanı bir ordunun iki komutanı bir memleketin iki sultanı olmaz olamaz ve olmamalı. Elbette ailenin de bir sorumlusu ve yöneticisi gerekir.
2. Kadın ve erkeğin huy ve tabîatlarında birbirlerini anlaması ve anlaşması gerekir.
3. Fikir ve ahlak bakımından birbirlerine saygı ve hürmet etmelidirler. Yani ev işlerinde ve benzeri şeylerde istişare ve fikir alışverişinde bulunmalı birbirinin fikrine iltifat ederek değer vermelidirler.
4. Kadın ve erkek her iki taraf da birbirinin haklarını gözetmesi gerekir.
5. Erkek ile kadın müşterek veya her birinin kendisine has vazifelerini gözetmeli ve birbirinin vazîfesini küçümsememeleri lazımdır. Her ikisi de birbirinin vazifelerinde yardımlaşmaları veya vazifelerini takdir etmelidirler.
Mesela; erkek devamlı hayatta ve mematta lazım olacak evin ihtiyacını ailenin nafakasını mehrini ve her türlü ihtiyaçları karşılamak için çeşitli vazife ve iş görmektedir. İşyerinden dükkanından dairesinden camisinden cemaatinden ve sair vazifelerinden evine geldiği zaman karısı güler yüzle tatlı dille ve en güzel saygı ve sevgi ile taltif etmesi ve gereken hizmetinde bulunması lazımdır.
Kadın da kocası gittiği zaman onun evini çocuklarını bekliyor yemeğini yapıyor cinsi arzusunu tatmin ediyor ve erkeklerin yapamayacağı pek çok vazifeleri görmektedir. Kadının bu ve benzeri vazifelerini de erkeğin takdir etmesi ve iyi muamelede bulunması lazımdır.
Binaenaleyh şuurlu ve îmanlı olan her erkek ve kadın birbirlerini kötülemek değil son derece birbirlerine ve yaptıkları vazifelere saygı gösterirler. Böylece karşılıklı sevgi saygı ve takdirle mesut bir aile yuvasında yaşarlar.
Ailenin yönetimi genel olarak erkeğe yüklenmiştir.
"Erkekler kadınların koruyup kollayıcılarıdır. Çünkü Allah insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamaktadırlar …"(Nisâ 4/34)
anlamındaki ayet ve
"Erkek aile fertlerinin yöneticisidir." (Buhârî Nikâh 81. VI/46; Müslim İmare 20. II/1459; Ebû Dâvud İmare 1. III/342-343. no. 2928. Tirmizî Cihad 27. IV/208. No: 1705)
anlamındaki hadis ailenin yönetiminin erkeğe ait olduğunu ifade etmektedir. Erkeğin aile kurumunu yönetmekten aciz olması veya başka nedenlerle ailenin yönetimini kadın üstlenir.
"Kadın; eşinin evinin ve çocuklarının yöneticisidir." (Buhârî Nikah 81. VI/146. Müslim İmâre 20. II/1459. Tirmizî Cihad 27. IV/208. No: 1705)
anlamındaki hadiste ifade edildiği üzere kadının da aile içinde yönetim sorumluluğu vardır.
Eşi ile iyi geçinmek ve ona yumuşak davranmak
"Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmadıysanız olabilir ki bir şeyden hoşlanmazsınız da Allah onda pek çok hayır yaratmış olur."(Nisâ 4/19)
anlamındaki ayet eşlerle iyi geçinilmesini ifade etmektedir. Hatta aile reisi evliliğin sağlıklı olarak devamı ve huzuru için eşine karşı şefkatli ve merhametli güler yüzlü ve yumuşak davranmak kaba ve kırıcı olmamak durumundadır.
Ev Halkını Selamlamak
Yüce Allah Nur suresinin 27. ayetinde müminlere başkalarının evlerine izin aldıktan sonra selam vererek girmelerini emrettiği gibi 61. ayette de kendi evlerine girince selam vermelerini istemektedir:
"… Evlere girdiğiniz zaman birbirinize Allah katından mübarek ve hoş bir esenlik dileği olarak selam verin…"(Nur 24/61)
Selamlaşmak Allah ve Peygamber (asm)'inin müminlere bir tavsiyesidir.
Ev Halkına Güzel Söz Söylemek
"Güzel söz"den maksat; yalan aldatma ve kırıcı olmayan yapıcı doğru ve gönül alıcı söz söylemektir. Yüce Allah Kuran’da müminlerin doğru sözlü olmalarını (Ahzab 70) istemekte ve kötü sözlerin açıktan söylenmesini sevmediğini bildirmektedir:
"Allah zulme uğrayanın dile getirmesi dışında çirkin sözün açıktan söylenmesini sevmez…"(Nisâ 4/48)
Sorunları Büyütmemek ve Dargın Durmamak
Aile fertleri arasında zaman zaman birtakım sorunlar ve tartışmalar çıkabilir. Bunu olağan karşılayıp büyütmemek işi kavgaya götürmemek ve dargın durmamak dinimizin istediği bir davranıştır. Peygamberimizin (a.s.m)
"Müslümanın mümin kardeşi ile üç günden fazla dargın durması helal olmaz."(Tirmizî Birr 24. III/329. No: 1935)
anlamındaki hadisi bırakın aile fertlerini Müslümanların birbirleriyle dargın durmamaları gerektiğini ifade etmektedir.
İşlerini Aile fertleriyle İstişare Etmek
Her seviyede işlerin istişare ederek karara bağlanıp yürürlüğe konulması Allah’ın emridir. Bu husus
"(Ey Peygamberim!) … İş konusunda onlarla (müminlerle) müşavere et…"(Al-i İmrân 3/159)
anlamındaki ayetten açıkça anlaşılmaktadır. Şura suresinin 36-43. ayetlerinde Allah’ın övdüğü insanların nitelikleri arasında "işleri aralarında danışma ile olanlar" da sayılmaktadır. Talak suresinin 6. ayetinde eşler arasındaki sorunlar ile ilgili olarak "…Aranızda iyilikle/güzellikle danışıp görüşün/konuşup anlaşın ..." denilmektedir.
Kusurları Affetmek
İnsanlar istemeseler de kusur işleyebilirler. Kusurları affedebilmek olgunluğun göstergesidir. Yüce Allah Âl-i İmran suresinin 133. ayetinde cennetin muttakîler için hazırlandığını bildirdikten sonra 134-135. ayetlerde muttakilerin niteliklerini saymıştır. Bu niteliklerden biri de onların "…öfkelerini yenenler ve insanları affedenler …" olmalarıdır. Allah bu kimseleri "muhsinler" olarak niteleyip onları sevdiğini ve onları bağışlayacağını ve cennete koyacağını bildirmektedir.
Eşini Kötülememek ve Vurmamak
Erkeklerin; eşlerini yermemeleri ve onlara şiddet uygulamamaları evlilik kurumunun sağlıklı ve mutlu olarak devam etmesi için önemli bir husustur. Sahabeden Muaviye el-Kuşeyrî anlatıyor: Hz. Peygambere gittim ve ona dedim ki:
"(Ey Allah’ın Elçisi!) Kadınlar hakkında ne tavsiyede bulunursunuz?" O da;
"Onlara yediğinizden yedirin giydiğinizden giydirin onlara vurmayın ve onları kötülemeyin." buyurdu. (Ebû Dâvûd Nikâh 42 II 607. No: 2144. İbn Hıbbân Nikah IX 482. No: 4175)
Ayrıca
"Müminlerin iman bakımından en mükemmel olanları ahlâkı en güzel olanlarıdır. Sizin hayırlınız kadınlarına/eşlerine en hayırlı olanlarıdır." (İbn Hıbbân Nikah IX 483. No: 4176. Tirmizî Rada 11.III 466. No: 1162. Buhârî Edeb 112. Ahmed II 250)
"Sizin hayırlınız eşi ve aile fertlerine hayırlı olanınızıdır. Ben sizin eşi ve aile fertlerine en hayırlı olanınızım."(İbn Hıbbân Nikah IX 484. No. 4177)
anlamındaki hadisler de erkeklerin eşlerine iyi davranmalarını ve onlara şiddet uygulamamalarını öngörmekte ve eşlere iyi ve yumuşak davranmayı iman ve ahlak ile irtibatlandırarak tekit etmektedir.
Veda hutbesinde konu ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur:
"Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız ve onların namuslarını ve ismetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz…" (Müslim Hac 147. I 889-890. Ebû Dâvûd Hac 57. II 462. No: 1905)
Kadın veya erkeğin eşine iyi davranması saygılı olması
Karşılıklı olarak eşlerin birbirlerine saygılı olmaları esastır.
Erkek eşinin helal ve meşru isteklerine uygun hareket etmelidir.
Yine kadın da eşinin meşru isteklerini makul ve olumlu karşılaması gerekir.
Allah iyi / saliha kadınları iffetini koruma ve itaatkar olma ile övmektedir:
"…İyi / saliha kadınlar itaâtkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da gaybı (namusu eşinin malı-mülkünü ve haklarını) korurlar …"(Ebû Dâvûd Nikâh 41. II 605. İbn Hıbbân Nikah IX 470. No: 4162)
Ancak kadın veya erkek eşinin Allah’a isyan olan isteklerine uymaz. (Buhârî Nikah 4. VI 153)
"…İnsana günah olan bir şeyi yapması emredildiği zaman bu emir dinlenmez ve o kişiye itaat edilmez."(Buhârî Ahkâm 4. VIII/106)
"İtaat ancak dine ve akla uygun olan (ma’ruf) şeylerde olur."(Buhârî Ahkâm 4. VIII/106)
Güler Yüzlü Davranması İyilik ve Hizmetlerine Teşekkür Etmesi
Hoşgörülü ve güler yüzlü olmak iyilikler karşısında müteşekkir olmak insanın temel görevidir. Peygamberimiz (a.s.m)
"İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a da şükretmez." (Tirmizî Birr 35.IV/339. No: 1954-1955. Ahmed IV/298)
"Aza teşekkür etmeyen çoğa da teşekkür etmez."(Ahmed II/370)
sözleriyle bu genel ilkeye işaret etmiştir. Kadının eşine teşekkürü için şöyle demektedir:
"Eşine teşekkür etmeyen kadına Yüce Allah itibar etmez (merhamet nazarıyla bakmaz). Kadın eşinden müstağnî olamaz."(Nesâî es-Sünenü’l-Kübrâ Uşretü’n-Nisâi 58. V/354. No: 9135)
Peygamberimizin (asm) eşi Hz. Aişe (ra);
"Hz. Peygambere ‘kadının üzerinde en büyük kimin hakkı vardır.’ diye sordum ‘Eşinin hakkı vardır.’ diye cevap verdi." demiştir. (Nesâî es-Sünenü’l-Kübrâ Uşretü’n-Nisâi 63. V 363. No: 9198)
Kadının eşini hoşnut etmesi ile ilgili olan şu hadisler dikkat çekicidir:
"Eşi kendisinden razı olarak ölen mümin kadın cennete girer." (Tirmizi Rada’ 10. III/466. No: 1161. İbn Mâce Nikâh 4. I/595. No: 1854)
"Kadın beş vakit namazını kıldığı Ramazan orucunu tuttuğu ırzını koruduğu ve eşine itaat ettiği zaman hangi kapısından isterse cennete girer." (İbn Hıbbân Kitâbü’n-Nikâh No: 4163. IX/471)
Şunu baştan kabullenelim; aile içinde karı-kocanın şu ya da bu sebeple birbirine dargın olduğu konuşmadığı ayrı yerlerde geceledikleri zamanlar olabilir. Haklı ya da haksız gerekçelerle girilen bu süreç eğer çabuk halledilmezse ve aile düzeni İslami değerleri benimsemiş ailenin uyması gerekli olan minimum standartlara göre yeni baştan kurulmazsa hele bu sürecin uzaması veya sık tekrarı dolayısıyla ailenin hayat modeli yaşam şekli bu olursa böyle bir ailede problemler hiçbir zaman bitmez.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Aile içerisindeki tartışmalarda kadın ve erkek nasıl davranmalıdır?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet